Moda Nedir? Modayı takip eden veya etmeyen herkes moda kelimesinin sadece bir toplumda öne çıkan giyim tarzlarını mı ifade edip etmediğini merak eder.
İşte “Moda Nedir” sorusunun cevabı.
Moda, moda, moda… Nedir bu moda dediğimiz? Erkeler de, bayanlar da -ki günümüzde bayanların vazgeçilmezlerindendir- moda ile ilgilenir. Her ne kadar bayanlara göre erkeler daha az ilgileniyor gibi görünse de aslında erkeklerde moda ile ilgilidir. Ama günümüzde moda deyince aklımıza ilk gelen bayan olur. Çünkü etrafımızdaki tüm giysi mağazaları nerdeyse sadece bayanlara çalışıyor gibidir. Bugün hangi çarşıya giderseniz gidin, hangi mağazaya girerseniz girin kadınlar için üretilen ürünlerin erkeklerinkinden daha fazla olduğunu görebilirsiniz.
Tahmin ediyoruz ki birçok insan moda kelimesini kullanırken içten içe bu kelimenin anlamca kullandığından faklı kullanımları olduğunu düşünmüştür. Evet! Moda bilinen anlamıyla sadece, “dönemin popüler giyim tercihleri” anlamına gelmez. Akıllardaki bu belirsizliği gidermek, meraklısına modayı tanımlamak ve internetteki moda kavramını yeterli derecede anlatan bir kavramın olmayışının yerini doldurmak amacıyla size modayı anlatmak, modadan bahsetmek ve modayı tanımlamak istedik.
Moda genel kullanımıyla insanların, içinde bulunan belirli bir zaman periyodundaki, daha çok giyim ile ilgili tercihlerine referans eden popülaritesi yükselen genel giyim tarzına verilen isimdir. Moda genel olarak popüler giyim tarzına işaret etse de, günümüzde bazı bölgelerde, sosyetenin veya ünlülerin kıyafet tercihlerini işaret ediyor gibi görünmektedir. Aslen, moda birçok alandaki değişen, yükselen tercih eğilimlerine referans eder. Moda kelimesinin anlamca popüler giyim tarzını karşılıyor olmasının bugünkü nedeni giyim endüstrisinin bu alandaki her türlü yatırımından kaynaklanmaktadır. Bu kullanım özelliği sadece ülkemizde yaygın olmayıp, aynı zamanda birçok kültürde de moda toplumdaki giyim tercihleri anlamıyla kullanılmaktadır.
Popüler giyim tarzını, ya da endüstriyel giysi üretimlerinin kullanımından başka moda, sanat tiyatro, müzik edebiyat, yemek ve mimarlık gibi birçok alanı içine alır.
İsterseniz moda’nın sözlük anlamına bir bakalım:
Moda: “Bir toplumda bir zaman dilimi içerisinde öne çıkan giyim tarzlarını ifade etmekle birlikte, sadece giyim değil genel davranışlar, sanat, mimari, edebiyat ve yemek gibi birçok konuyu da içine alan ve bir süre etkin olan toplumsal bir beğeniyi de anlatmak için kullanılmaktadır.”
Moda kelimesi TDK’nın sözlüklerinde bir kaç şekilde ifade edilmektedir. Bunlardan biri şu şekildedir: “Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik. ” Diğer bir tanım ise şu şekildedir: “Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.” Son olarak, moda kelimesinin üçüncü sözlük anlamı “Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan” şeklindedir.
Bazı diğer kaynaklar ise “Moda”yı, “Giysi, etiket, davetler ve diğerlerinin günlük alışkanlık veya stili” ve “Giyimin, davranışların vb. özellikle seçkin veya seçkin olmak için yapılanan bir toplum tarafından geleneksel kullanımı” şeklinde tanımlamaktadır.
Moda kelimesinin ne anlama geldiğini kısaca özetlemek gerekirse şu şekilde toparlanabilir: Moda, bir toplumun tüketim trendlerinin genel ifadesi, belirli bir periyod içinde etkin olan toplumsal beğenidir.
Yani moda sadece popüler giyim sektörünün tasarımları demek değildir. Bir çok şey moda olabilir. Örneğin bir toplumun eğlence anlayışının değişmesiyle gelen TV programları moda olabilir. Veya kitapları popüler olan bir yazarın bir topluma edebi roman okuma beğenisi kazandırması, belli bir zaman periyodunda o toplumun edebi romanları okuması bahsi edilen toplumun edebi romanlara karşı beğenisinin artması anlamına, dolayısıyla da o toplumda edebi roman okumak moda olmuş anlamına gelebilmektedir.
“Moda Nedir?” sorusuyla başlayan mini serüvenimizin ilk ayağı olan modanın tanımı üzerine konuştuklarımız sanırım bu kadarı ile yeterli olacaktır. Tüm bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere moda birçoğumuzun bildiği gibi sadece giysi anlamına gelmemektedir. Tabi ki de moda, tanımından daha öte bir kavramdır. Moda sanattan endüstriye, bilimden ilime birçok şeyin bir algılanış biçimidir. Dahası bir canlının duyularını uyaran her şey modanın içindedir. Ama moda tarihte farklı bir yerde durmuştur. Tarih kitaplarını okurken birçoğunuz rasgelmişsinizdir; belirli bir çağa ait olan giyim stilleri o çağın modası olarak ifade edilir. Belirli bir tarihteki giyim alışkanlığı o dönemin giyim eğilimleriydi. Ancak bu eğilimler halk tarafından beğeni kazanıldığı için mi gerçekleşmişti, yoksa dönemin hükümdarlar, imparatorları ya da kraliçelerinin dönemin eğilimlerini kendi istedikleri kalıplara sokmak istediğinden mi kaynaklanıyordu? Tarihte büyük isim yapmış sanatçılar dönemin eğilimlerini yaratmaktaydılar. Tarihin bu önemli isimleriyle beraber dönemin elit kesimi de modayı etkileyen, eğilimin şeklini belirleyen bir başka faktör olmuştur.
Moda kitlelerin eğilimleri idiyse ve toplumun öne gelenleri eğilimin şeklini belirleyebiliyorduysa o zaman moda çok önemli bir kavramdı. Evet, moda tarihteki duruşu itibariyle aslında çok güçlü bir kelime. Bir ülkenin kraliçesi ve kralının giyim tarzı o ülkenin halkına örnek oluyordu. Büyük ressamların resimlerinden tutun da, mucitlerin buluşlarına kadar yapılanların ve kişilerin modayı saptamakta büyük bir etkisi vardı. Ama moda, günümüzde anlamca çok farklı kullanılmakta. Ama işlevsel olarak moda işini o günlerde yaptığı gibi hala yapıyor. Yani, bugünde moda toplumların eğilimlerini saptıyor.
Yazının başlarında anlamca moda kelimesinin bir toplumun tüketim trendlerinin genel ifadesi olarak kullandık. Yani toplumun eğilimini gösteriyor. Ama bir üstteki paragraftan da modanın saptandığını çıkardık. Yani eğilimlerin şekillendirebildiğini söylemiş olduk. Evet, moda bir eğilimi ifade ederken, aynı zamanda bir eğilimi de şekillendirebiliyor veya bir trend yaratabiliyor. Tarihte modayı üst tabaka insanlar belirlerken, bugün giyim sanayisi günümüz modasını şekillendiren en etkili etkenlerdendir ve bu giyim sanayisinin önde gelen markaları her yıl sundukları koleksiyonlarla modayı şekillendiriyorlar. Ancak insanların bu konuda tutumları değişiyor. Büyük tarz belirleyici markaların ancak kendileri beğendikleri zaman kitle pazarlama teknikleriyle satışa sunarak toplumun giyimine etkilediği dönem kısmen sona eriyor denebilir. Geçmişe göre bugün tasarımcılardan, aracılara ve moda basınına kadar bir çok itici güç karşılarında farklı bir tablo bulmuş durumda. Kitle pazarlama tekniklerinin gücü modayı geride bırakıyor. Artık insanlar yünlü kazakların moda olmasından, siyah ruganın moda olmasındansa ekonomik durumlarını öne almış durumdalar. Yani insanların değerleri ve öncelikleri değişmiş durumda. Ülkemizin ekonomik şartları moda kelimesini arka sıralara itiyor. İnsanlar geçmişte olduğu gibi bugünde kıyafetlerine çok özen gösterirken, alışverişlerinde tercihlerini deri ayakkabıların moda olması etkenini göz önünde bulundurmak yerine şık, giyilmesi rahat, uygun fiyata kaliteli ürün seçmeye çalışıyor. Aslına bakarsanız bu da eğilimin değil midir? Evet, bu da toplumun değişen bir eğilimidir.
İnsanlar ne istediklerinin artık daha çok farkındalar. Modayı bir yarış haline getirmektense şık görünmenin bir aracı olarak kullanmak istiyorlar. Aslına bakarsanız insanların şık giyinme arzuları da bir öncelik olmaktan çıkmış durumda. Tabi ki bunun birden çok sebebi var: en başta ekonomi en temel sebeplerden biri. Modaya bir sanat gözüyle baktığınız zaman elbette ekonomi ile çok fazla ilişki kurmak mümkün değil. Ama aynı zamanda bir tekstil ürünü olan giysiler, fiyatlarıyla, kalitesiyle ve birçok faktörle beraber günlük hayatımızın öneli bir parçası. Bu bağlamda ekonomi ile moda çok bağlantılıdır.
Değişen bu değerler günümüzde modacıların da moda dünyasına farklı bir yaklaşım getirmelerini ve daha farklı düşünmelerini gerektirdi. Ancak moda tasarımcıları bu duruma çözüm üretmekte geç kalmadı. Günümüz moda anlayışı insanlara yeni ürünleri dayatmak yerine, onlar için tercih etmek isteyecekleri imajlar yaratmak üzerine kurulmakta. Modayı parça parça sunmak, yeni dayatmak, değişen ekonomi ve benzeri birçok neden insanlarda bir gerilim duygusu oluşturunca modacılar imaj kavramını geliştirdi. Moda dünyasında bir yenilik oluşturan imaj kavramı insanları sokak sokak gezmekten kurtarmış durumumda denebilir. Artık moda da konu yeni ürün değil, yeni imaj. Koleksiyonlara ve defilelere dikkat ettiyseniz hepsi genelde bir tema üzerine kuruluyor. Bu doğadan alınmış bir görüntü, bir hayvanın sosyal hayatı, çiçeklerin dünyası, okyanusun derinlikleri, vahşi batı vs. gibi herhangi bir tema olabiliyor. Tasarımları yeni giyişi, yeni ayakkabı, yeni şapka veya yeni moda diyerek satmak yerine insanlara sevebilecekleri imajlar sunuyorlar. Bu da hem insanlarda güven duygusu oluşturuyor, hem de satışları arttırıyor.
Olaya daha geniş bir perspektiften bakmak gerekirse, moda tasarımcılarının, ve markalarının çok bilinçli adımlar attığını görmek mümkün. Onlar size artık sadece ürün sunmuyor, tamamıyla içine girebileceğiniz bir dünya sunuyorlar. Beatles grubunu bilmeyeniniz sanırım yoktur. Beatles ve müzik temasını ele aldığını varsaydığımız bir modacı veya bir marka tasarımlarını oluştururken sadece kıyafetlerle kalmıyor, aksesuardan çevre koşullarına kadar ele aldıkları yaşatacak tüm unsurları yaratıyor ve insanlara bu şekilde sunuyorlar. Eğer Beatles’ı seviyorsanız sadece bu temadaki Beatles tasarımlı kıyafetleri almakla kalmıyor, nerdeyse onlar gibi yaşarcasına Beatles eşyaları alıyor onlar gibi aksesuarlar kullanıyor ve hatta Beatles grubunun üyeleri gibi kestiriyorsunuz saçınızı.
Modada imaj kavramının zorunluluktan mı çıktı, yoksa bir yenilik için miydi bilemiyoruz. Tahminlerimiz bir değişiklik gerektiğinden çıktığı yönünde. Ama şu bir gerçek ki, moda sektöründeki bu küçük formül ve değişiklik sektörü yeniden diriltti ve hatta onu büyük bir dev yaptı.
Moda artık insanların ihtiyaçlarına cevap verecek üretimler sunmaya başladı. Bunu yaparken de giysilerdeki rahatlık, şıklık, fiyat uygunluğu arayışımızı ve hatta imaj oluşturma arzumuzu dahi düşünerek hareket ediyor. Moda tasarımcılarının veya markalarının önde gelen isimlerinin üretimlerine dikkat ederseniz nasıl stratejik bir yaklaşım içinde olduklarını görebilirsiniz. Kişinin kendisini rahat hissedebileceği bir imaja uygun olmak istediklerini bilen tasarımcılar yeni koleksiyonlarını buna göre hazırlıyorlar. Bu yeni strateji insanların modaya uygun olmasını garanti etmenin onların sadece modayı takip etmesi ile değil, seçtikleri giysilerde rahatlık duygusunu hissetmeleri ve kendilerine ait bir imaja sahip olduklarını hissetmeleriyle olacağını biliyor.
İmaj oluşturmak diyoruz. Peki, bu iş sadece bir temayı seçmekle oluyor mu? Elbette hayır. Kıyafetler için imaj oluşturmak -ki asıl hedefiniz nu imajda insanların kendisini bulması -meşakkatli bir iş. Adeta bir ordunun çalıştığını söyleyebiliriz. Düşününki, makyözlerden, kuaförlere, promosyon ekibinden, pazar araştırmasına, fotoğrafçılardan sanat yönetmenlerine kadar bir çok meslek grubundan profesyoneller imaj çalışmasına katkıda bulunuyor. Uman bir kadronun oluşturduğu imajlar insanların gereksinimlerinden taleplerine birçok etkenden göz önüne alınarak tasarlanıyor. İşte tüm ummalı çalışma insanların ilgisini çekmek, başka bir deyişle insanları baştan çıkarmak içindir.
Dünyada her şeyin internet aracılığı ile büyümesi gibi moda da internette oldukça yer almış durumdadır. Moda haberlerinden, firmaların moda koleksiyonlarına kadar modanın her alanındaki bilgiye ulaşabileceğimiz internet platformu tüm moda severler için etkili bir kaynak oluşmaktan mutluluk duymaktayız.