Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmaları hakkında, “Bu parlamento yeni anayasayı yapamazsa, çok fazla şey yapmış olmayacaktır. Bu fantezi değil, gereklilik olduğu için böyle” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “64’üncü hükümetin içinden çıktığı bu Parlamento eğer yeni bir anayasayı yapmayı başaramazsa, aslında siyaseten çok fazla şey yapmış olmayacaktır. Bu bir fantezi değil, bu bir gereklilik olduğu için böyledir” dedi.
Kurtulmuş, TRT Haber’de katıldığı canlı yayında gündeme dair yöneltilen soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Nobel Kimya Ödülü kazanan Türk bilim adamı Aziz Sancar’ın ödülüne ilişkin olarak bunun büyük bir onur olduğunu belirten Numan Kurtulmuş, Türkiye’ye bu büyük gururu yaşattığı için kendisine teşekkürlerini iletti.
Kurtulmuş, “64’üncü Hükümet Eylem Planı” hazırlanırken asıl amacın ne olduğunun sorulması üzerine, planda birinci olarak insan hakları ve demokrasi, yeni anayasanın ana mesele olduğu, Türkiye’nin siyasi ve hukuki reformlar başlığında toplanan adımların bulunduğunu söyledi.
“Bu bir fantezi değil”
Numan Kurtulmuş, “Türkiye, yeni anayasayı yapmak için nasıl bir farklı dinamiğe sahip olacak ve siz, bize nasıl bir başkanlık sistemi tasarımı ortaya koyabilirsiniz” sorusuna ise “64’üncü hükümetin içinden çıktığı bu Parlamento eğer yeni bir anayasayı yapmayı başaramazsa, aslında siyaseten çok fazla şey yapmış olmayacaktır. Bu bir fantezi değil, bu bir gereklilik olduğu için böyledir” cevabını verdi.
Bütün anayasaların sadece maddelerinden ibaret olmadığını, bir ruhuyla, felsefesi bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, o felsefenin de ortaya çıkardığı siyasal mekanizmanın bulunduğunu belirtti.
Numan Kurtulmuş, reform programında yer alan HSYK’nın yapısıyla ilgili durumun, yargı reformunun veya başkanlık sisteminin her birisinin bir felsefeyle ilgili olduğunu, bunun da milletin egemenliğini tam manasıyla millete teslim etmek olduğunu söyledi.
Neyi tartıştığımızı, niçin tartıştığımızı bilen ve bu tartışmanın da hem sahibi, hem muhatabı olarak milleti ortaya koyan bir süreci yürüteceğiz. Herkes eteklerindeki taşı ortaya koymak durumundadır. Türkiye siyaseti artık şimdiye kadar sürdürmüş olduğu bu ikircikli tavrı sürdüremez. Onun için ‘eğer anayasayı değiştirmezsek hiçbir şeyi yapmamış oluruz’ dedim.”
“Başkanlık sisteminde etkin yürütmenin arka planını anlatabilir misiniz” sorusu üzerine Kurtulmuş, Türkiye’nin bu anlamda bir yapısal dönüşüm sürecine girmek mecburiyetinde olduğunu belirtti
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli periyotlarla Bakanlar Kurulu’nu toplayacak”
Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında aynı siyasi hareketten geldikleri için sorun çıkmayacağını dile getiren Kurtulmuş ama hala sistemin eski halinin mevcut olduğunu söyledi.
Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçmişte toplandığının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanımız siyasi birikimi gereği ve pozisyonu gereği tecrübeli birisi. Türkiye’de bu anlamda etkin bir yürütmeyi sağlamak bakımından da katkı sunacağını düşünüyorum. Zannediyorum belli periyotlarla geçen dönemde olduğu gibi Bakanlar Kurulu’nu toplayacak” dedi.
“Cem evlerinin yasal statüye kavuşmasını öteden beri düşünüyorduk”
Eylem planlarının bir kısmının hemen yapılabileceğini, bir kısmının ise hazır olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Alevilerin hakları ve Cemevleri konusunda uzun yıllardır devam eden tartışmalar bulunduğunu anımsattı.
Cemevlerinin yasal statüye kavuşmasını öteden beri düşündüklerini vurgulayan Kurtulmuş, geçmişte yapılan çalıştaylarda ortaya çıkan ortak kanaatler bulunduğunu, Alevilerin büyük çoğunluğunun tatmin olacağı bir sonucun ortaya çıkacağını söyledi.
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına da değinen Kurtulmuş, “Gazetecilerin gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla bir koruma altına alınmasında fayda olduğunu düşünüyoruz. Sayın Dündar ve Erdem ile ilgili savcının ortaya koyduğu son iddia ise doğrudan gazetecilik faaliyetleriyle değil, devletin bazı sırlarını açıklanması suçlamasıdır. Burada keşke tutuksuz yargılanma gerçekleşmiş olsaydı. Böyle bir tartışmanın içerisinde Türkiye olmazdı” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’nin hakkını, hukukunu korumada gerekli her türlü çalışmayı yaptık”
Türkiye-Rusya ilişkilerine yönelik Kurtulmuş, iki ülke arasındaki gerilimin kısa süre içerisinde aşılması temennisinde bulundu.
Gerilimi tırmandıran tarafın Türkiye olmayacağını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye’nin hakkını, hukukunu korumak konusunda gerekli her türlü çalışmayı yaptıklarını kaydetti.
“Musul Ulusal Muhafız Birliğini oluşturmak, eğitmek için Türkiye oraya gitti”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Musul’a gönderilen Türk askerleri ile ilgili soru üzerine, askerlerin Musul’a yeni gitmediğini, 2014 yılından itibaren orada olduğunu söyledi.
Türk askerinin Musul’a bir davet üzerine gittiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Musul Ulusal Muhafız Birliğine ne zaman bu ihtiyaç oldu? Musul IŞİD tarafından kuşatılma altına alındı ve istila edildi. Resmen Musul IŞİD’in eline geçti. Şunu unutmayalım. Merkezi hükümete bağlı güvenlik kuvvetleri de hiç savaşmadan Musul’u IŞİD’e teslim etti. Bugün merkezi hükümet yetkilileri, Türkiye’nin oradaki askeri eğitim varlığından rahatsızlık duyuyorlar ama kusura bakmasınlar, Türkiye oraya kendi başına gitmedi. Merkezi hükümetin IŞİD’e karşı kendisini garanti altına almak için daveti üzerine ve Kuzey Irak yönetiminin, bölgesel yönetiminin daveti ve özellikle zamanın Musul Valisi olan Sayın Nuceyfi’nin daveti üzerine, Musul Ulusal Muhafız Birliğini oluşturmak, eğitmek için Türkiye oraya gitti, 2014 yılının eylül ayında. Dolayısıyla o tarihten bu yana oradadır ve bir davet üzerine oraya gitmiştir.”
AA’dan derlenmiştir