Gönlünü nâleye, feryât koyanlar!
Evi bâd yolunda, bünyâd koyanlar!
Sükût teslim alır; her türlü rengi.
Konuşan kaybeder; her türlü cengi.
Sustuksa hayâdan; zannetme miskin!
Kefen bağla ihram; oturma miskin!
Dudağımda nükhet; koklayan hani?
Ciğerimde bülbül; anlayan hani?
Sessiz dudakların, vardı suali.
Mahzun bakışların, vardı vebali.
Kemiksiz konuşmak, nâzenin dilber.
Omurgalı susmak, kelamsız minber.
Bu avuç su tutmaz; geda bekleme.
Sükût hâl lisanı, seda bekleme.
Deve kuşu toprak, kafaya gömer.
Kaplumbağda yük, kafada semer.
Adem töhmetinin, çeker utancı.
Bir âsûde bismil, nâle kazancı.
Dilim anka kuşu, çenem kaf dağı.
Söndürün kandili, oda laf dağı.
O nâ-âşinanın, kim bîgânesi?
Sükût nâlesinin kim divânesi?