Türkiye’de Odalar ve STK’lar ne işe yarıyor? Bunlar Terör Odaları ve STK’ları şeklinde mi çalışıyor genel bir perspektifler çerçevesinde göz atalım istedim…
Anayasanın 135 inci maddesiyle düzenlenmiş olup belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kanunla kurulan, organları kendi üyeleri tarafından, kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleri olan odalar, Devletin idari ve mali denetimine tabidir.
Meslek odaları,üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki anlamda yapılan işlerini kolaylaştırmak, Mesleğin çıkarlarını korumak,meslektaşların birbirleri ile iletişim kurmasını ve dayanışmasını sağlamak amacıyla kurulan kuruluşlardır.
- Ticaret ve sanayi kuruluşlarının gelişiminin, Kamu yararına uygun şekilde sağlanması
- Meslek etiğinin, ahlakının, disiplinin ve meslektaşlar arası dayanışmanın güçlendirilmesi
- Meslek ile ilgili son gelişmelerin, çıkan yasaların, değişen yönetmeliklerin üyelere doğru şekilde aktarılmasının sağlanması
- Odayı ilgilendiren her türlü belgenin temin edilmesi, üyelere bu belgelerin sağlanması
- Bakanlık ile ilgili çalışmaların yürütülmesi, gerekli başvuruların gerçekleştirilmesi
- Yurt içi ve yurt dışı fuarlara, gerekli ölçüde katılımın sağlanması ve bu fuarlara katılacak üyelere danışmanlık yapılması, doğru yönlendirmelerin ve gerekli desteklerin sağlanması
- Odanın, kamunun ve üyelerin yararına olacak şekilde, her türlü bilgi ve istatistik verisinin doğru şekilde elde edilmesi, saklanması, paylaşılması ve kullanılmasının gerçekleştirilmesi
- Tüm yetki ve sorumlulukların, kamu ve devlet yararı gözetilerek uygulanması
Görüldüğü üzere tamamen Toplum yararına faaliyet göstermeleri ve sadece kendi üyelerine hizmet değil aynı zamanda Kamu yararını da düşünmek ona göre hareket etmek gibi bir zorunlulukları var.
Birde STK dediğimiz Sivil Toplum Kuruluşlarımız var.
Sivil toplum kuruluşlarının görevi devletin gücünün yetmediği konularda araştırma, tesis ve hizmet sağlayarak devlet işlerindeki açığı kapatmaktır.
Sivil toplum kuruluşları (STK) projeler üreten,Kar amacı gütmeyen ve kurumsal kimliğe sahip oluşumlardır. Bu oluşum ücretli çalışan personel ve gönüllü çalışanlardan oluşmaktadır.
Görüldüğü üzere Gerek Meslek Odaları,Gerekse STK’lar toplumun ihtiyacına binaen kurulmuş kuruluşlardır.Öncelikleri ise Kendi Meslek Kuruluşlarınadır.Üyelerinin ihtiyaçlarını,sorunlarını, Kanuni eksikliklerini gidermek için Hükümet ile koordineli çalışarak daha iyi hizmet ve Ürün üretilmek için çaba sarf etmeleri gerekmektedir.
Buraya kadar her şey son derece Normal…
Peki Türkiye’de bu Odaların ve STK’ların uygulaması nasıl diye baktığımız da ise durum içler acısı…
Türkiye’de Oda dediğiniz zaman üyelerinden aidat adı altında sadece PARA toplayan kuruluşlar karşımıza çıkıyor.Sadece Aidat adı altında ödemeler yapan,yapmayanların ise oda aidatlarını İCRA Kanalı ile ödemek zorunda oldukları kuruluşlar oldukları gibi,Odalarda yönetime düşünce olarak uzak kişilerin herhangi bir sözünün geçerliliği de yok maalesef.
Odalar,Oda Başkanlarının ve Yönetimdeki kişilerin derebeyliği sürdürdüğü bir hal almış vaziyette, Odaların sadece Yönetime yakın olan kişilere destek verdiği her türlü yardımın yapıldığı bir yerler halini almış olması da artık hem toplum olarak hemde üyeleri ve hükümet tarafından da sorgulanmalı.
Malum Odalar,Meslek Kuruluşları ve STK’ları bu sıkıntıları haricinde son dönemde özellikle kendi mesleki faaliyetleri haricinde her türlü etkinliğin içerisinde de görür olduk!
Öncelikleri kamu ve devlet yararı gözetilerek uygulanması gereken oda ve stk’ların Terör Örgütü propagandası yapar olması,Terör örgütleri ile iç içe girmiş yapıları ve bildirileri ile asıl kuruluş amaçlarından saptıklarının en önemli göstergelerinden bir tanesi halini aldı. Yayınladıkları bildiriler ne kendi meslek kuruluşlarına nede Topluma ve Devlete bir fayda sağlamadığı gibi Toplum içerisinde büyük İnfiallere yol açmaya başladı…
Toplum yararı için çalıştığını söyleyen sözüm ona Meslek kuruluşu çıkıyor Sağlık Çalışanlarını Devlet hedef gözeterek öldürüyor! diyor, “Katil Devlet” diyor!
Topluma ve Devlete sorumluluğu olan,Kamu yararına çalıştığını iddia eden bu oda PKK’nın Hendekli çatışmasında Devletini Terör Örgütü yerine koyuyor! Sadece bunu yapan İstanbul Diş Hekimleri Odası mı? Maalesef HAYIR! Türkiye Tabibler Odası yada Mimarlar Odası bundan farklı mı? HAYIR! Bunlar gibi bir sürü oda ve STK var ve ortalıkta istedikleri gibi cirit atıyorlar…
Bu odalar ve STK’lar denetimsizliğin boyutunun ne hale geldiğinin bence en güzel örnekleri…
Devlet,Devletliğini yapmazsa Odalar Derebeyliğine dönüşür ve kendilerini üstün ulaşılmaz gördükleri gibi,Kendilerini de nimetten sayarlar!
Bir oda düşünün ki o odanın yöneticileri Devletin Terör Örgütü ilan ettiği bir grubun yanında yer alsın,Yetmez onun sözcülüğünü yapsın hatta ve hatta o terör örgütüne menfaat sağlasın,Terör örgütüne Maddi ve Lojistik destek versin!
Aslında bu malum odaların rengi,Murat Karayılan’ın PKK’nın hendeklerle “Kürdistan” kurma hayallerinin başarısızlığa uğradığını gördükten sonra STK’ları ve Odaları göreve çağırması sonrası belirginleşti.Bizlerde malum odaların ve STK’ların aslında Terör Odası ve STK’ları olarak çalıştığını görmüş olduk.Meslek kuruluşu olmadıklarını ,Oda yada STK’nın aslından Terörist PKK yandaşlıklarını perdelemek için kullanıldığını da ortaya çıkmış oldu…
Düşünün ki Kamu yararı gözeten bir Meslek kuruluşu yada bir STK Ülkesinin bölünmesine destek versin! hatta bildiri yayınlasın!
AB ülkelerinde yada ABD’de Odalar ve STK’lar aleni bir şekilde DEAŞ yada ülkelerinin bütünlüğünü tehlikeye atan Terör örgütüne destek verse idi,yada O Terör Örgütü ile aynı söylemlerde bulunsaydı gerek AB gerekse ABD Hükümetleri nasıl davranırdı? ABD’de olsaydı Guantanamo’ya doğru çoktan yola çıkarılmıştı…
Nedendir ki derebeylik haline gelen Odalar ve STK’lara Türkiye’de kimse bir şey yapmadığı gibi hiç kimse de bir şey söylemiyor! Birkaç söz söyleyecek olsanız AB ve ABD hemen Endişelerini dile getiriyor! Ne enteresandır ki, Kendi ülkelerinde Terör Örgütleri ile bağlantısını tespit ettikleri anda kendi Vatandaşlarını,Vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit edenler Türkiye’ye Demokrasi dersi vermekten geri kalmıyor!
Peki kendini Meslek Kuruluşu olarak ifade eden bu odalar ve STK’lar Terör Örgütlerine ve yandaşlarına yaranmanın dışında başka ne yapar? HİÇ!
Siz Malum odalardan bir tanesinin Herhangi bir Bilimsel çalışmaya destek ile adını duyurduğunu hiç duydunuz mu? Bilimsel bir çalışmaya ön ayak olduğunu yada Konusu hakkında bir buluş ile Dünya çapında ses getirdiğini duydunuz mu? HAYIR!
İyi de sadece Af buyurun ama sadece üyelerini İnek gibi sağan,Sadece kendi yandaşlarına menfaat sağlayan,Kaos halinde ise Terör Örgütlerinin sözcülüğünü yapan bu odalar ve STK’lar başka ne işi yapar?
Bu odaların ve STK’larınToplumu germekten başka işleri yok mudur? Yada bunların pervasızca hareketlerine dur diyecek bir Allah’ın kulu yok mudur?
Nasıl bu kadar Pervasızca hareket edebilmektedirler?
Bir Örnekte Ankara Büyükşehir Belediyesinin yaşadıklarından verecek olsam,Başkan Melih Gökçek bana kızar herhalde! Hangi bir tane diye! Mimarlar Odası Ankara Büyükşehir Belediyesinin her yaptığı yada yapacağı her Projeyi Mahkemeye taşımak gibi bir Misyon üstlenmiş… Sadece AnkaPark gibi büyük Turizm Projesi bile mahkeme kararı yaşamış! Mimarlar Odasının projeyi mahkemeye taşıması sorarım size Hangi Kamu yararına? Yada Mahkeme kararı ile kapatılmak istenen yollar ve yaptırılmak istenmeyen Yeşil alanlarda Kamunun ne yararı var?
Mimarlar odasının görevi Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki alelade bir Masaya Milyarlarca dolarlık fiyat biçmek midir? Velev ki O masa Milyarlarca dolarlık bir masa olsa idi! O masanın fiyatını Mimarlar odasının açıklaması Toplumun ve Kamunun hangi yararına idi?
Gerek Meslek kuruluşları olan Odalar gerekse Toplumun sesini duyurmak için kurulan STK’lar biran önce ele alınmalı ve ciddi bir denetimden geçirilerek topluma Cinnet geçirtmelerinin önü alınmalı, Aksi takdirde Bu Milletin gerçekten bu Odalar ve STK’lar yüzünden ne Hükümete nede Devlet’e güveni kalmayacak….