Endüstri 5.0 ‘ın dillendirildiği şu günlerde dünyanın en fazla elemana ihtiyaç duyduğu bir alan. Getirisi yüksek… Maliyeti düşük…
Bugün ülke olarak 1 milyar kar etmek için yaklaşık 10 milyarlık otomotiv ihracatı yapmalısınız. Bunun ülkemiz için karlılığı az, maliyeti yüksek ve uğraştırıcı bir iş olduğu aşikar. Diğer yandan şimdi size bahsedeceğim sektörde tam tersi bir durum söz konusu. 1 milyarlık bir yatırımla 100 milyara kadar kazanç mümkün. Tahmin ettiğiniz gibi bu sektörün adı “Yazılım Sektörü”.
Genç nüfusun yüksek olduğu ülkemizde teknolojiye ilgi bir hayli yüksek. Dolayısıyla yazılımda potansiyel büyük…
Dünyadaki büyüklüğü 5 trilyon dolar, Türkiye’deki büyüklüğü ise 30 milyar dolar seviyesine erişen bilişim sektörü, pek çok yeni uzmanlık dalı ve mesleği de beraberinde getiriyor. 2018’de Türkiye’de bilgi teknolojileri konusunda yapılan harcamaların 22.5 milyar doları bulması bekleniyor. Yapılan araştırmalara göre, yazılım 2018’de yüzde 5.2 ‘lik büyüme oranı ile en hızlı büyüyen alanlardan biri olması bekleniyor. Dünyada da 2020 yılında yazılım alanındaki istihdamın yaklaşık 1.4 milyon artması muhtemel. Fırsatların bol olduğu bir sektör yani…
Peki bizdeki durum nedir?
Eskiye göre ümit verici bir durumdayız. Gençlerimizdeki yazılım şuuru her geçen gün kuvvetleniyor. Eğitim sisteminde ise yenilenme ve hızlanma ihtiyacı var. Mevcut akademisyenlerimizin çok azı meseleye idealist yaklaşıyor. Maalesef çoğu memur zihniyetinde devam ediyor. Üniversitede yakın zamanda eğitim almış biri olarak gördüğüm budur.
Devletimiz son dönemde çok güzel destekler açıkladı. Teşvikler artırıldı. Yeterli mi? Tabiki hayır.
Yetişmiş eleman ihtiyacı çok. Bu konuda daha etkili teşvikler şart. Mesela yazılımda belirli bir seviyeyi atlayanlar askerlikten muaf tutulabilir. Bir miktar maaş bağlanabilir. Vergileri düşürülebilir. Veya daha farklı teşvikler verilebilir.
Ülkemizin yeni enerji kaynağı yazılım sektörü olabilir. Bakınız Hindistan tam da şu sıralar 500 milyar dolar yazılım ihracatı yapıyor.
Geç kalmayalım, şu işin ucundan hep birlikte tutalım…