Bîdel Dehlevî; “Hayal deryasında yaşıyoruz” der.
Dünyada yaşayan yedi küsür milyar insanın tamamı ölmeyecek mi? Tek bir inanca mensup olanların en fazla olduğu kişi sayısı üç milyar olsun. Geriye kalan dört milyar kişi, ölümden sonraki hayat için yanılıyor demektir. Doğru mu?
Ortalama yüz yıldan fazla yaşamayacağımız ve en az yüzde yetmişimizin yanıldığı bir dünya!
Yüz yıl çok küçük bir zaman dilimi. İki asır dahi olsa; “Nasıl geçtiğini anlamadık” diyeceğimiz kesin. Para-pul, yat, kat, at ve avrat… ne varsa hayal deryasındaki birer damla… Hiç ve abes. Şu kadar lisan öğren, şu kadar tahsil yap, ihtisas sahibi ol… bırakıp gideceğiz!
Bir mütefekkirin benzetişiyle; “Kızgın lavlar üzerinde tango yapan çılgın insanlık”!
Hayal deryasındaki bir dilimlik hayatta “var olma” iddiamızı ortaya koymanın en güzel yolu ne olabilir diye düşündüm: Aşk kelimesini buldum!
Dîvan şairleri kadar güzel mısralarla ifade edemem, kusura bakmayın. Veciz tasvirler ve mecazî ifadeler arkadında da saklayamam hakiki sevgilimi… Şirazlı Sadi; asırlar evvel, “Hakikate çıkmayan yol cehalettir” demişti.
Hakikate; yani Allahü teala’ya!