İstihbarat teşkilatlarının muhteviyatı nasıldır bilinmez. Karşılıklı malumat verirler mi birbirlerine? Bazen, bazı ülkelerin istihbarat teşkilatları bir araya gelerek toplantı ve istişareler yapıyor olsa gerek. Buradan şu noktaya gelmek istiyorum: Muhtemelen dünya üzerinde olanları ve gelecekte olacakları istihbarat teşkilatları biz sade vatandaşlardan farklı yorumluyordur. Amerika siyahi hareketi ile Fransa’da DEAŞ operasyonlarının bir bağlantısı olabilir.
Fakat son 100 ila 200 yıldır ülke haritalarının şekillenmesi öncesinde güçlü lider oluşturma bir tesadüf olmasa gerek. Örneğin Irak’a müdahale öncesi Saddam, Libya’ya müdahale öncesi Kaddafi, Suriye’ye müdahale öncesi Beşir Esad gibi.
Hatta bu güçlü lider ve coğrafya şekillendirmesini geçmişe doğru devam ettirdiğimizde Osmanlı İmparatorluğuna müdahale için Abdülhamid Han, Almanya’ya müdahale için Hitler gibi.
İddiamız şu: Önce çok güçlü bir lider karakteri oluşturuluyor. Daha sonra bu lider karaktere diktatör yaftası yapıştırılır. İç karışıklık veya savaş çıkaracak unsurlar oluşturulur. Ve son aşama ise bazen darbe, bazen savaş, bazen de uluslararası müdahale ile çomak sokulan coğrafya yeniden şekillendirilir. Örnekler: Osmanlı, Irak, Suriye, Libya… Gelecekte kimler olur, ömrümüz varsa göreceğiz.
Abdülhamid Han bu yöntemle tahttan uzaklaştırılarak, sonrasında ülkeye müdahale edilmedi mi? Saddam, Kaddafi, Esad bu yöntemle devredışı bırakılmadı mı? Esad’a Rusya, Hüsnü Mübarek’e İngiltere sahip çıkmasaydı şu an onlar da Saddam ve Kaddafi ile aynı neticeyi paylaşıyor olacaklardı.
Coğrafyamızda bir Ermeni ve Kürt Devleti kurulma niyeti artık aşikâr. Gizlendiği falanda yok. Envai çeşit haritalar uçuşuyor ortada. Pekçok kişinin yorumları, görüşleri mevcut. Muhtemelen şartlar oluştuğunda bir iç çatışma ve akabinde uluslararası müdahale planları yapılmakta.
Bu durum kimler tarafından yapılabilir ve kimlerin işine yarar. Bu durum İsrail, Amerika, Rusya ve İngiltere’nin işine çok yarar. Muhtemelende ortak yürütülen bir proje. PKK unsurlarının Karadeniz kırsalında varlığı bu iddiayı güçlendiriyor.
Gerek Rusya, gerek Amerika, gerek İngiltere ve gerekse İsrail Karadeniz’de sahili olan ve Akdeniz’e doğru uzanan bir Kürt devleti (Ki bu; uzun vadede bir Ermeni devleti şekline dönüşecektir!) için ortak çalışıyorlar.
Bu devlet Türk dünyası ile irtibatı kesilmiş bir Türkiye, ortadoğu ile bağ kuramayan ve denizlerle sınırlanmış bir Türkiye anlamına gelecektir. Bu proje Rusya’nın Akdeniz’e inme hayalini gerçekleştirmesini temin eder. İngiltere buna razı gelmez diye düşünülür; fakat Mısır ve Kıbrıs üsleri kendileri için kâfi değil mi sizce?
Türk milleti kendine çizilmiş bu coğrafyaya razı olur mu, olmaz mı onu zaman gösterecek. Tek korkuları müdahale sonrası nasıl bir ortamla karşılaşacakları. Çünkü en az 12 ay askeri eğitim almış asker bir millet ile mücadele etmeleri gerekecek. Muhtemelen büyük kayıplar da verecekler.
Toroslarda binlerce, milyonlarca Amerikan askerinin leşlerini görür gibiyim.