Hubaptır onun adı; denizde bir kabarcık.
Her yeri nakşünigâr; câmıcem misli kubbe
Güneş dolu oda ki; penceresiz; daracık.
Dert dolu kısa ömür, şişip patlayan habbe.
Bu nasıl dilencidir; ters çevrili kâsesi.
Ankâ avlayan kapan; boşluk bekler kafesi.
Hava dolu hayat ki; bir nefes sermayesi.
Çapasız bir gemidir; gezip sürünen habbe.
Kulaksız sağır mıdır? Serâser kulak mıdır?
Göğe bakan tek göz mü, zırdeli âmâ mıdır?
Bir damlacık su mudur, sır dolu dünya mıdır?
Sonsuza giden haber; ademe vedâ habbe!
Bulutlarla uçarken; fırsata esir, eyvah!
Ufuklar kadar mânâ; bulamaz tefsir, eyvah!
Şairâne eserken; okunmaz nesir, eyvah!
Tek kelimelik beyân; dinleyeni lâl habbe!
Su içinde bir hayat; ıslaktır başı sonu!
Madem sernegün kadeh; kafaya dikin onu!
Nefesi tutmak yeriz; ahla kapanır konu!
Mimâra sır mı bina? Aynalı duvar; habbe!
Zaptetmiş nefesini; Serâzât bekler umku!
Gözetler derinleri; girmez gözüne uyku!
Ummanlar secdegâhı; salar ölüme korku!
Mühlet bulur mu acep; imkân mahrumu habbe!