Gezi, FETÖ ve Cerattepe
Memleket paralel devleti tartışıyor. Başbakan inlerden bahsediyor. Kimi vatandaş ben paralel devlet görmedim, bilmem diyor. Kimisinin dünyadan haberi yok ekmeğinin derdine düşmüş. Sonuçta milletimizin büyük bir bölümü tehlikenin derinliğinin farkında değil. Bu durum halen böyle devam ediyor.
Şunu söyleyeyim “paralel devlet” derken “FETÖ” derken kimse boşa konuşmuyor.
Bugün Artvin Cerattepe’de “AĞAÇ” bahanesi ile DARBE yapma fantazisi içine düşenlere ve geçmişteki faaliyetlerine beraber bakalım.
Son 2 yılda FETÖ dediğimiz yapının kimlerin canını nasıl yaktığını, hukuku ve insan haklarını hiçe sayarak nasıl korku imparatorluğu kurduğunu GÜLEN DİKTATÖRYASI altında koskoca ülkeyi kontrol altına çalıştıklarını yavaş yavaş görür hale geldik. Fakat konunun halen net anlaşılmadığını ve değerlendirilmediğini düşünüyorum.
Gezi olaylarından başlayarak günümüze uzanan geniş bir raporu sizlere sunmak isteriz. Gezi olaylarında sis perdelerini kaldıran bilgileri okuduğunuzda resmen ucuz kurtulmuşuz diyecek ve Cerattepe’ye o gözle bakacaksınız. Gelelim GEZİ’deki FETÖ etkisine…
“2013 Mayısında, MİT Müsteşarı Sayın Hakan Fidan ve bazı MİT görevlileri hakkında inceleme yaptıkları iddia edilen İstihbarat görevlileri görevden alınmıştı. Daha öncesinde Hükümetin, Emniyet içindeki bazı derin yapılanmaları tasfiye etmek için harekete geçeceği söyleniyordu. Tesadüfe bakın ki, o süreçte Gezi olayları patlak vermiş ve bu tasfiye gerçekleşememişti.”
Yani başında takke ile dini bilgiler vermesi gereken kişi işini gücünü bırakmış MİT’i istiyor, İstihbaratı istiyor. Hatırlarsanız o günlerde MİT görevlilerini takip eden Emniyet İstihbarat elemanları haberleri çıkıyordu. Demek ki, bu yapının varlığı ve yapabilecekleri o günlerde DEVLET tarafından farkedilir olmuş. Bu yüzden bazı şahıslar görevden alınmış. Yani Gezi’de MESELE AĞAÇ DEĞİL diyenlerin ve bugün DİREN ARTVİN diyenlerin TEK derdi DEVLETE DARBEYMİŞ. Zaten 50.000’i aşkın insanımızı katleden PKK terörüne arka çıkan bir beynin bir ağaca değer vermesi tek kelime ile İMKANSIZDIR. Çocuklarımızı yetim, öksüz bırakanların kalkıpta bir ağaca duyarlılık göstermesi tek kelime ile RİYADIR. Eline masum kanı bulaşmış olanda, insana merhamet etmeyende bu AĞAÇ sevgisi nereden gelebilir?
Yani efendiler, hanımlar FETÖ’nün Gezi’yi destekleme sebebi hocalarının çok istediği MİT!in ele geçirilememesi ve tasfiye oluşlarıdır. Hatırlatmakta fayda görüyorum USLU VE çok ULUSLU gazeteci kılıklı kişi o günlerde Başbakan’ı devirmeyelim ama ikaz edelim tarzında twitler atıyordu. Çadırı FETÖ militanı yakıyor ama DEVLET yakmış oluyor. Güney’in Terörist Devletine “OTORİTE” diyenler güya DEVLETE ikaz çekiyor.
Gezi olayları sürecinde şok edici gerçekler var. Özellikle olayları sırasında polisin istihbarat zafiyetine dikkat çekiliyor. Mesela polis içinden şöyle bir bilgi var.
“Gezi olayları esnasında yakın zamana kadar sürekli irtibat halinde oluğumuz istihbarat elemanları, gezi parkı olayları öncesi ve sırasında bizimle bilgi alışverişini kesmiştir. Olayların en sıcak günlerinde, bu elemanları görmememiz bende bazı şüpheler uyandırdı. Operasyonel birimlerde görev yapan memurlar, olaylar öncesi ve sonrasında, emniyet istihbaratın bilgi akışını kestiğini, tabiri caizse yer yarılıp yerin altına girdiklerini söyledi. Olayların başlangıcından 1 ay önce, Kağıthane İlçesi Nurtepe Mahallesinde DHKPC’ye yakın bazı grupların çadır açtığı, yabancı gözlemciler eşliğinde kaos yaratmaya ilişkin çeşitli çalışmalar yaptığı bilinmesine rağmen, bu gruplarla ilgili bilgiler ya toplanmadı ( önemsiz görüldü ) yada toplanan bilgiler gerekli yerlerle paylaşılmadı.”
Bilgi kaynağımıza göre FETÖ, Gezi’nin damarlarında başrolü oynamış. İstihbarati bilgilerin kesilmesi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen polislerin gerilimin kucağında saatlerce bilgisiz bırakılması sizce kime ve neye hizmet eder?
Gezi olaylarının üzerinden uzun zaman geçti. Peki soruyorum kime ne oldu? FETÖ olaylarda rol alan STK ve bazı örgütlere YARGILANMAMA garantisi mi verdi? Acaba FETÖ aynı garantiyi bugünlerde TERÖRÜ AÇIKTAN DESTEKLEYENLERE de verdi mi?
Dumanlı’nın, Kışanak ziyaretinde ve İstanbul’da yaptıkları medya toplantısında Doğan-FETÖ medyası TERÖR olayları haberleştirilirken PKK isminin geçmeyeceğini karara bağlamışlardı ve bu kararı harfiyen uyguladılar.
Son sorum şudur; FETÖ ile PKK arasında ne fark var?
Kemal Furkan