Suriye’de ilk kez 23 Eylül 2014’te hava saldırılarına başlayan ve son aylarda çözüm masalarında kendisine yer bulamayan ABD, YPG’ye verdiği destek ile Fırat’ın doğusunun yaklaşık yüzde 90’ına hakim oldu. “IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon” kapsamında Suriye ve Irak’ta operasyona başlayan ABD, dört yılda IŞİD’i bölgeden çıkaramadı. Washington yönetiminin Kobani ile başlayan YPG desteği, Fırat’ın batısında Menbiç, doğusunda Kobani, Tel Abyad, Rakka ve Deyri Zor ile devam etti.
Türkiye ile Rusya’nın İdlib anlaşması kapsamında Suriye’de suların durulduğu gözlemlense de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon sinyalleri dikkatleri tekrar bölgeye çekti. Biz de Fırat’ın doğusu hakkında bilgi edinmek isteyenler için kısa bir haber yapmak istedik.
Bölgede yer alan askeri üsleri ve petrol kuyularını belirterek Türkiye-Suriye sınırı üzerinde yer alan Kobani, Tel Abyad ve Kamışlı ile birlikte Fırat Nehri’nin kıyısındaki Rakka ve Deyri Zor şehirlerinin konumlarını ve iç savaş boyunca yaşanan değişiklikleri kronolojik bir şekilde derledik.
Kobani (Aynel Arap)
Temmuz 2012: Esad rejiminin kuzeydeki güçlerinin çekmesinden hemen sonra terör örgütü YPG ilçeyi kontrolü altına aldı.
14 Eylül 2014: ÖSO’nun ülke genelinde hakimiyet alanını genişletmesi ve daha sonra ortaya çıkan IŞİD’in bu bölgelere saldırmasıyla Kobani ve çevresinde de dengeler değişti. IŞİD, büyük bir operasyon başlatarak şehir merkezinin dış sokaklarına kadar ilerledi ve ilçeyi tamamen kuşattı.
26 Ocak 2015: Türkiye’den Kobani’ye geçen peşmerge, YPG ve ÖSO güçleri, ABD’nin hava desteğiyle ilçeyi kuşatan IŞİD’i geri püskürttü.
Tel Abyad
19 Eylül 2012: Rejim güçleri ile yaşanan çatışmalar sonucu şehir tamamen ÖSO kontrolüne geçti.
23 Temmuz 2013: Rejim güçlerinin lojistik desteğiyle şehre saldırı düzenleyen YPG başarısız oldu.
11 Ocak 2014: Suriye’de birçok bölgede hızlı bir şekilde ilerleyen IŞİD, ilk önce emniyet ve kaymakamlık binalarında kontrol sağladı. 3 günlük kuşatmanın ardından ilçe tamamen IŞİD’in kontrolüne geçti.
15 Haziran 2015: YPG ve o dönemlerde ÖSO bileşeni olan Burkan El Fırat Ordusu, IŞİD’in çatışmadan ilçeyi terk etmesi üzerine beldeyi ele geçirdi. Böylece YPG, tek taraflı ilan ettiği ‘Cizire ve Kobani Kantonu’nu birleştirdi.
Not: Türkiye, YPG’nin hiçbir şekilde Fırat’ın batısına geçmesine izin vermeyeceğini, bunun kırmızı çizgisi olduğunu belirtmesine rağmen 27 Aralık 2015’te örgüt ABD desteğiyle nehri geçip Tişrin Barajı’nı işgal etmişti.
Rakka
5 Mart 2013: ÖSO ile birlikte hareket eden Ahrar-u Şam ve Nusret Cephesi şehri ele geçirdi. Suriye iç savaşı boyunca ilk kez bir şehir merkezi rejim karşıtı güçlerin kontrolüne geçmiş oldu.
15 Ocak 2014: Muhaliflerin kontrolündeki kent El Kaide ve Nusret Cephesi ile tamamen bağlarını koparan IŞİD’in hakimiyetine girdi. Örgüt Haziran ayında Irak’ın en büyük ikinci vilayeti Musul’u da ele geçirmesinin ardından Rakka’yı kurdukları ‘İslam Devleti’nin başkenti ilan etti.
17 Ekim 2017: ABD’nin hava desteğiyle Türkiye sınırındaki bölgeleri tamamen ele geçiren YPG, yaklaşık 5 ayda kent merkezini ele geçirdi.
Deyri Zor
İç savaş başladıktan yaklaşık iki buçuk yıl sonra kısmi olarak muhaliflerin kontrolüne giren şehir daha sonra IŞİD tarafından ele geçirilmiş, rejim güçleri şehrin güneyinde kontrolü hiçbir zaman kaybetmemiştir. 2017’nin Eylül ayı ortalarında Deyri Zor’un kuzeyinde harekete geçen ABD destekli YPG, hızlı bir şekilde IŞİD’e karşı ilerleme sağladı. Şehir merkezi rejimin, kırsal kesimlerinde ise kontrol YPG’nin. Son dönemde Fırat kıyısında IŞİD’e karşı başarısız olan YPG, birçok bölgeyi kaybederek geri çekilmişti. Ayrıntıları buradan inceleyebilirsiniz.
3 Kasım 2017: Rejim güçleri şehrin tamamen IŞİD’den temizlendiğini duyurdu. YPG şehre girmezken, kuzey ve doğudaki petrol yataklarına ve Irak sınırına hakim oldu.
Fırat’ın doğusundaki askeri üsler
Fırat’ın doğusunda ABD ve Fransa’nın IŞİD’e karşı operasyonlar için işgal edip birçok noktaya askeri üs inşa etti. İlk kez Anadolu Ajansı’nın servis ettiği haritalarda Amerikan ordusunun askeri üsleri tek tek gösterildi. İlk yayınlanan harita sonrası açıklama yapan PENTAGON, AA’nın Suriye’nin kuzeyindeki ABD üslerinin yerlerini gösteren haberinin askerlerini tehlikeye attığını ve Türkiye’ye bu konuda şikayette bulunulduğunu açıklamıştı. O harita:
AA’nın 13 Eylül’deki “ABD Suriye’deki askeri varlığını artırıyor” adlı haberinde yer alan son bilgilere göre Suriye’de inşalar tamamlandıktan sonra toplam 18 Amerikan üssü olacak. Bunların dördü Menbiç’te. Kalanlardan üçünün hava, birinin de radar üssü olduğu ifade edildi. En dikkat çeken nokta ise askeri üslerin Türkiye sınırında bulunan Kobani ve Kamışlı’da kurulması. Öte yandan petrol kuyularının olduğu Deyri Zor kırsalına da üs çalışmalarının sürdüğü belirtiliyor. Bölgeyi yakından takip etmeyenler tarafından dikkat çekmeyen bir durum da Fransa’nın bölgedeki varlığı. Fransa’nın Suriye’deki askeri üsleri azımsanmayacak seviyede. ABD ile birlikte YPG’ye desteğini sürdüren Fransa’nın bölgede en az 5 askeri üssünün bulunduğu, iki yeni üs çalışmasının da sürdüğü ifade ediliyor.
Rusya ve İran’ın Fırat’ın doğusu hakkındaki açıklamaları
Fırat’ın doğusunda YPG’yi kara ordusu gibi kullanan ABD, Türkiye’yi olduğu kadar Esad rejiminin müttefikleri Rusya ve İran’ı da tehdit ediyor. Bölgedeki Amerikan üslerinin kalıcı hale gelme ihtimali ve sözde bir devlet oluşturma çalışmaları tepki çekiyor. Bu konuya ilişkin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin Suriye’de Fırat’ın doğusunda ‘sözde devlet’ kurmaya çalıştığını öne sürdü. Rusya Devlet Başkanı Putin ise “Fırat’ın doğusunda ABD’nin kontrolündeki bölgede ne olduğunu kimse bilmiyor, orada hala DEAŞ güçleri var” açıklamasında bulunmuştu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, ABD’nin Suriye’deki varlığının yasadışı olduğunu ve bir an önce bu ülkeyi terk emesi gerektiğini söylemişti.
ABD’nin YPG’ye desteği nasıl başladı?
İlk destek Kobani ile başladı. ABD, hava desteğiyle başlayan desteğini bir yıl sonra terör örgütünün çatısı altına gireceği bir örgüt kurulması talimatı ile farklı bir boyuta taşıdı. Bu yöndeki çalışmalar sonucunda Ekim 2015’te YPG, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adlı bir örgüt kurulduğunu duyurdu. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, iki yıl sonra Aspen Enstitüsü’nün bir toplantısında, YPG’nin kendilerinin tavsiyesiyle “Suriye Demokratik Güçleri” olarak ismini değiştirdiklerini itiraf etmişti. İsim değişikliğinden iki yıl sonra ise ABD Başkanı Trump, terör örgütüne ağır silah verilmesine yönelik kararı onayladı ve ABD’nin YPG’ye TIR’lar dolusu silah ve teçhizat yardımı resmen başlamış oldu. Sadece son bir ayda bin 700’den fazla TIR ile örgüte silah ve lojistik sevkiyatı yaptığı rapor edilen Amerikan ordusunun, toplamda 5 bin TIR’dan fazla yardımda bulunduğu belirtiliyor.
Kaynak: StratejikOrtak.com