04.02.2016 tarihinde orhansarikaya.com da yapmış olduğum tespitler,Türkiye için hala güncelliğini Türkiye için koruyor,İsterseniz hep birlikte bu değerlendirmelere tekrar biz göz atalım…
Stratejik hamleler yaparak Arnavutluk, Azerbaycan ve Irak’ta askeri eğitim veren Türkiye, son olarak Somali’de eğitim; Katar’da ise Ortadoğu’daki çok amaçlı ilk askeri üssünü kurmaya hazırlanıyor. Türkiye böylelikle, ABD, Fransa, İngiltere ve Japonya’nın ardından Afrika’da askeri üsse sahip 5. ülke olacak.
Herkes Bülent Arınç,Hüseyin Çelik,Sadullah Ergin ile ve Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü bağdaştırma ve hainlik ve kısır iç siyaset derdine düşmüşken hadi biz Dünya’nın Gündemi Türkiyeyi konuşalım…
25 Ocak’ta en son Mardin’de gördüğümüz Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı 30 Ocak 2016’da Suudi Arabistan’da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanında gördük.Hatırlanacağı üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu 28 Ocak’ta Suudi Arabistan’a hareket etmişti.
Devletin klişeleşmiş lafları vardır ya hani! “Genel Kurmay Başkanı bir dizi ziyaretler için Suudi Arabistan’da” denir! Bu defa öyle değil,Zira bu ziyaret mutat bir ziyaretten çok daha farklı anlamlar içeriyor.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın Suudi Arabistan’da Başbakan Davutoğlu ile birlikte olması sorulduğunda ise Başbakan Davutoğlu “Gayet Doğal” olarak niteledi ve “Bu doğal kabul edilmesi gereken bir husus. Böyle şeylere Genelkurmay Başkanımız katılmıyor. Cumhurbaşkanımızın son ziyaretinde, Suudi Arabistan ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurulmasına karar verildi. Yoğun bir savunma sanayi işbirliği var.. O nedenle Genelkurmay Başkanımızın olmasını istedim. Daha önce bu kararı aldık. Kasım ayı gibiydi. Bundan sonra da Genelkurmay Başkanımız bu tür toplantılara katılacak. Bunu olağanüstü bir gelişme olarak görmemek lazım.” dedi.
Gayet Doğal olarak nitelendirilen ama kelimeler arasına sıkışmış noktaya iyi bakmamız gerekiyor!
“Suudi Arabistan ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurulmasına karar verildi. Yoğun bir savunma sanayi işbirliği var.”
Kuruluşu, geçtiğimiz 2015 Aralık ayında Suudi Savunma Bakanı Muhammed Bin Selman tarafından duyurulan ve 34 ülkenin yer aldığı’İttifak’ dünya kamuoyunda ‘Sünni Birliği’ olarak da adlandırılsa da “Teröre karşı İslam İttifakı” görüşmesini de bu araya not edelim!
26 Ocak’ta yazdığım Dünyanın Jandarması Türkiye yazımda da belirttiğim üzere Katar’da kurulan Askeri üsten sonra 7 Ocak 2016’da ise Türkiye’nin Somali Moğadişu’da Askeri Eğitim Üssü inşa etmeye başladığını açıkladığını yazmıştım.
Basra Körfezi (Arap körfezi) ve Bab-ül Mendep boğazı ile Kızıldeniz’i ve Suveyş Kanalı’nı konrol altına alacak olan Türkiye’nin bir nevi Suudi Arabistan’ın Petrol çıkış yollarını konrtol altına alacağını görmek için ise Siyasi deha olmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
12 Ocak’ta ise Büyük İran yazımda İran’ın Coğrafya’da genişleme çabalarını yazmıştım. İran’ın nasıl bir tehlike olduğunu sizlere işaret etmiştim.
Sıra geldi şimdi Puzzle’nin parçalarını birleştirmeye, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’ın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Suudi Arabistan ziyaretine 30 Ocak’ta katılması,Suudi Savunma Bakanı Muhammed Bin Selman tarafından duyurulan “Teröre karşı İslam İttifakı” açıklamasını, Dünyanın Jandarması Türkiye ve Büyük İran yazılarımızı tabire caizse birleştirdiğimizde 2016’nın Türkiye için çok farklı bir yıl olacağını hepimizin görmesi ve Büyük ve Yeni Türkiye için kenetlenmemiz gerektiğini söylemek isterim…
Puzzle’nin eksik kalan yada son parçası ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Latin Amerika turudur.
Bölge’de bu kadar hareket varken nereden çıktı bu Latin Amerika turu diye soranlara ise hemen açıklayım!
Şili,Peru ve Ekvator farklı biçimlerle de olsa Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor.Haliyle “Başkanlık Sistemi” tartışmaları Türkiye’de önümüzdeki günlerin en önemli Gündem maddesi olacak.
Başkanlık sistemi ile birlikte geleceğini herkesin tahmin ettiği Eyalet sistemi ve uzak bölgelerde olan Askeri Üslerin kontrol mekanizması için de gerek Hükümet gerekse Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çıtayı yüksek tutarken içeride kısır çekişmelerle gerek muhalefet partileri, gerekse muhalif kanatlar zaman öldürüp sözüm ona halkın gözünü boyama derdinde…
Dünya bir yandan Ateş çemberine dönen bölgeyi mercek altına alırken Türkiye’nin hem ekonomik istikrarını ,Terörle Mücadelesini ve bölgesi ateş çemberi olmasına rağmen nasıl hala Güvenli Liman pozisyonunu hayret ve gıpta ile seyrede dursun ,Türkiye içerisinde de kısır ne dediği belli olmayan bir gün ak dediklerine kara diyen Muhalefete ve sözüm ona kendilerini cemaat olarak nitelendiren ama dini cemaatten çok PKK,HDP ve CHP’nin cemaati olanlara ise gülümseme ile bakıyor.Elbette bu grupların hunharca Hükümete ve Cumhurbaşkanımıza saldırması bazılarının hoşuna gittiği gibi diğer yandan da desteklemekten geri kalmıyorlar! Ne de olsa umut dünyası…
Başbakan Ahmet Davutoğlu Hükümetinin ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 Türkiye hedefi ile Büyük Türkiye hedefi için Dünyayı tabiri caizse hallaç pamuğu gibi attıra dursun, CHP’lideri de CHP içerisinde Atatürk Posterini kim indirdi peşine düşsün, Yada dün yola çıktıklarını bugün bir gaz ile yolda değişenleri konuşsunlar.Bunların hepsi sadece Dedikodu ve Türkiye için faydası olmayan gündemi ve günü doldurma çabalarından başka bir şey değildir.Sadece büyük Türkiyeyi istemeyenleri memnun ederler hepsi bu!
Bu bağlamda Dünyanın Gündemi Türkiye iken Dedikodu ile halktan ve bir takım medet ummak sadece Aklı hiçbir şeye yetmeyen Mahalle köşelerinde oturup sabahtan akşama kadar vıdı vıdı eden koca karılara mahsustur….