Dün tattık yar elinden; bir derd-i şûh ki sorma.
Artık zehir de içsek; bizden tek âh umma.
Olunca mest yârin, rindâne dâvetinden
Hesâb-ı zehr-i aklın; kurtulduk âfetinden.
Kaçın melâmet ehli; bu esen nâr; nefestir.
Göğüs kafesi körük; kalbimiz kor ateştir.
Zevk-i visâl tadanlar; doyar mı hasretinden!
Onun köyünde gümnâm, korkar mı şöhretinden!
Derd-i derûn yaktı, kül etti kalbimizi.
Tütecektir dumanlar, açsanız kabrimizi.
Vazgeçmeyiz talepten, murada ermedikçe!
Gemiler yandı artık, dönmek yok ölmedikçe!
Kırdık taayyün bendi, olduk akıldan azâd.
Zincire vursalar da; durur mu hiç Serazâd!