Mesele toprak bütünlüğü olunca, Avrupalılar “Gerisi teferruattır..” dedi.
2016 yılında Katalanya lideri seçilen ve Katalanya bölgesinin İspanya’dan ayrılmasını referanduma götüren Carles Puigdemont Almanya’da göz altına alındı.
Katalanlar, İspanya’dan ayrılmak için yıllarca devlete karşı mücadele etmişlerdi:
Katalanların İspanya’dan Ayrılma Talebinin Hülâsâ Kronolojisi
1932 yılında, İspanya Cumhuriyeti kurulduktan bir yıl sonra, Katalonya özerk olur.
1939 yılında Franco özerkliğe son verir.
2006 yılında İspanya ve Katalonya özerklik için anlaşmaya varırlar.
2010 yılında, İspanya Yüksek Mahkemesi, 2006 yılındaki Özerklik Satüsündeki, bilhassa Katalanları bir “millet” olarak vasfeden bölüm dahil, bazı kısımlarının gayr-i hukûkî olduğuna karar verir.
2014 yılında Madrid’in tanımadığı bir referandum gerçekleştirilir.
2015 yılında ayrılıkçı partiler yerel seçimlerde bölge parlamaentosunu kontröllerine alırlar.
2017 yılında tartışmalı referandum gerçekleşir.
2017 yılındaki referandum Carles Puigdemont’un ülkeyi terketmesine yol açacak krize yol açmıştı.
İspanya’nın Bask bölgesinde bağımsızlık talep eden, ETA adı altında terör örgütü kuran ve devlete karşı yıllarca silahlı teröre müracaat eden grup da 20 Ekim 2011 tarihinde silah bırakma kararı almış ve İspanya’da bölücülük yapmaktan vazgeçmiştir.
Hem Katalan bölgesinde yaşayanlara hem de İspanya merkezî hükumetine zaman, enerji ve ekonomik güç kaybettiren bölücü hareketin lideri Puigdemont’un pazartesi günü hâkim önüne çıkarılması bekleniyor.
Karış karış, dünyanın her bölgesinde gurup grup insanları devletlerine karşı isyana teşvik eden, akıl veren, silah dağıtanlar, sıra kendilerine gelince toprak bütünlüğünden taviz vermiyor, bölücülüğe kesinlikle müsamaha göstermiyor.