Bulmacalarda sorulduğunda Alamet-i farika olarak çıkan bir şey var ya hani şu marka dedikleri, şimdilerde iyice moda olan.
Hâlbuki birisi bana marka deyince aklıma hemen çay boşları gelir. Çay tabaklarının içinde kenarlarına pislik dolmuş yuvarlak,rengarenk plastik parçaları…
Ama o öyle değilmiş işte, biraz pahalıya mal oldu ama elin gâvuru öğretti bunu bize.
Farklılığı ifade eden ve ticari olan her şeye bir kişilik veren imajına marka denirmiş.
Marka, işletmenin logosundan ibaret de değilmiş.
Aynı zamanda işletmenin benliğini, vaatlerini, hedeflerini de ifade edermiş.
Kurumsal kimlik ve bu kimliğe sahip olma durumuymuş marka…
Gün gelmiş üründen bile daha öne çıkmış.
Ticaret zorlaşıp kar oranları düşünce, iyi bir marka için firmalar reklam ajanslarına ve danışmanlık hizmeti veren organizasyonların önüne tonlarca para dökmeye başlamışlar, anlayacağınız kaz gelecek yerden tavuk esirgememişler.
Reklam ajansları da müşterilerinin istekleri doğrultusunda tüketiciyi etkileyebilmek için takla üstüne takla atmışlar. Şaka bir yana ciddi bir bilim, bir toplum mühendisliği alanı oluşmuş.
Rekabet içerisinde olduğu işletmelerden daha kötü ürünler üreten firmalar, sahip olduğu marka değeriyle rakiplerinden daha fazla satış yapar hale gelmişler. Hem de daha kârlı.
Falanmış filanmış, marka aslında bir hayal ürünüymüş…
Böylece kapitalizm bize temsil ettiği değerler ve kavramlarla bir yaşam tarzını pazarlayıp durmuş.
Farklı olabilmek için bizde o hayat tarzını hak ettiğinin çok üzerinde bedellerle satın alır olmuşuz hepsi bu.
Evet hayranlıkla aldığımız o ürün Çin’de bir merdiven altında, berbat şartlarda üretiliyor ve Amerika’ya gelip üzerine bir at, bir eşek, bir etiket basılıyor.
Bizde göğsümüzün üstünde anlamını bile bilmediğimiz bir sembolü insanların gözünün içine baka baka taşıyoruz.
Türk insanı olarak ne hikmetse markalarla özdeşleşmek ve farklı olmak için çok hevesliyiz.
Ürünlerle ilgili her hangi bir bilgi sahibi olmadan bile o markayı satın almak için can atıyoruz.
Belki de zengin gözükmenin hızlı ve kolay yolu diye tercih ediyoruz, kim bilir?
***
Hadi bunu anlıyorum seni diğer insanlardan ayıracak başka bir farklılığın yok.
Ama peki üç yaşındaki çocuğunun suçu ne?
O çocuk hangi ara marka tutkunu oldu?
O çocuğun göğsündeki eşek neyin alamet-i farikası?
***
Ha bu arada uluslararası marka değerlendirme kuruluşları 2014 yılına ilişkin dünyanın en değerli beş yüz markasını açıklamışlar.
Listede kaç “Türk Markası” vardır sizce?