Türkiye’deki 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri dünyanın gündeminde. ABD ve Batı ise daha dikkatli ve tedirgin takip ediyor. Tek hedefleri Erdoğan’sız bir Türkiye.
Türkiye’de 2002’de iktidara gelen AK Parti’yi bu kadar yıl iktidarda duracağını tahmin edemeyen Batı ve ABD istediğimiz zaman Türkiye’de yönetimi değiştiririz rahatlığıyla hareket ediyor, istediğimiz kararları aldırırız diye düşünüyordu. Bunun böyle olamayacağını çok iyi anladılar. Böyle olunca Erdoğan’ı nasıl saf dışı bırakırız hesapları yapılmaya başlandı. ABD ile AK Parti iktidarında ilk kriz 2003’te oldu. TBMM Amerika’nın Irak işgaline izin vermedi.
2004’de Avrupa Birliği görüşmelerinde olumlu sinyaller alınsa da Ankara – Bürüksel hattında yine hatlar koptu. Hattın kopmasının sebebi, Almanya, Fransa ve Kıbrıs bahanesini gündeme taşıdılar.
Erdoğan; ABD ve Batının Türkiye’yi AB üyeliğine girişini engellemek için olmadık bahanelerle oyaladıklarını daha net görüyor ve Erdoğan tepkisini gösterdi. Şangay Beşlisine girelim diyerek Avrupa’ya gözdağı verdi. Bu gözdağını beklemeyen Avrupa şaşırdı. “Dünya beşten büyük” çıkışı Türkiye ve Erdoğan düşmanlarına Osmanlı tokadı gibi indi. Türk milletinin ve Türkiye’nin dostlarının, dünya Müslümanlarının yüreğine su serpti. ABD, Batı daha da çıldırdı. Türkiye’de ekonomiye nefes aldıran, ülkeyi ileriye taşıyan TL’den altı sıfır atılması ABD ve Batılı ülkeleri son derece rahatsız etti. Erdoğan düşmanlığı her geçen gün arttı. Çünkü menfaatlerine dokunuyordu. ABD ve Batı, Türkiye’deki yandaşları aracılığıyla askeri vesayeti kullanarak darbeler yaptırıyor. Bu darbeler neticesinde ülkeyi on yıllar geriye götürüyordu. Erdoğan meclisin üzerinden askeri vesayeti kaldırmasıyla Türkiye düşmanlarının sancıları daha da arttı. 2007’de Erdoğan’sız bir Türkiye isteyen ABD ve Batı; Türk milletinin AK Parti/Erdoğan tercihi karşısında yine şok oldu. Öyle ki düşmanlıklarını daha da ileriye taşıdılar artık Erdoğan istenmeyen adamdı. O günlerde ABD’nin yüksek tirajlı gazetesi “Times”’ın yorumu, “İslamcı bir parti nasıl olur da laik bir devlette bu kadar yükseliyor” başlığyla dikkat çekmişti. Times gazetesinin hedefinin bu ve benzeri manşetlerle İslam düşmanlarının dikkatini Türkiye üzerine çekmek olduğunu görmemek, anlamamak sadece akıl tutulması olsa gerek.
Erdoğan’ın dik duruşu dünyadaki; her haksızlığa tepki verişi Dünya’nın dikkatini çekti. Dünyanın, özellikle ABD ve Batı’nın şaşırdığı; Türkiye dostlarının ve Müslümanların “Helal olsun” dediği Erdoğan’ın Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “one minute” çıkışı oldu.
Davos’ta Erdoğan Şimon Peres’e tokat gibi “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” çıkışı da İsrail yanlısı ve kukla devletlerin hiç işine gelmedi. Erdoğan’ın bu tokatları ile Arap dünyasında da kahraman ilan edildi. Daha sonra mavi Marmara krizi ile bozuk olan ilişkiler koptu. Türkiye düşmanları olan ABD ve Batı, böyle bir lider ister mi? Elbette ki istemez. 2011 ve 2015 seçimlerinde de Erdoğan’sız bir Türkiye hayal edenler hüsrana uğradılar. Clinton karşısında Ecevit duruşu, Bush karşısında Demirel duruşu ABD ve Batının istediği tipte liderlerdi. Bu duruşları bertaraf ederek dik duruşu, konuşması ve çıkışı ile dünya gündemini meşgul eden Erdoğan gibi bir lideri ise Türkiye’nin başında görmek istemiyorlar.
Üst akıl, “Arap Baharı” ile Ortadoğu da fitili ateşlediler. Libya, Mısır Tunus, Cezair, Ürdün, Yemen, Suriye’de ( büyük çapta) Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas’ta ( küçük çapta) halk arasında “tefrikalar ” oluşturmak suretiyle silahlı çatışmalar oluşturdular. Gayeleri Türkiye’yi de bu çatışmaların içine çekmek ülkede kargaşa ortamı oluşturmak suretiyle Türkiye’yi güçsüz bırakarak kontrol altına almak ve tabii ki Erdoğan’ı da saf dışı bırakmak. Erdoğan bu oyunlar karşısında durdu. Gerektiğinde de sert tavrını açıkça ifade etti. Mısır’da; ABD ve İsrail’in kuklası Abdülfettah es-Sisi ile darbe yaptırılarak, halkın yüzde 52 oyuyla gelen Mursi’yi bir yılını dolduramadan iktidardan indirdiler. Erdoğan Müslümanlara yapılan her haksızlık karşısında dik duruşuyla ve gür sesle haykırdı. İşte bu lider ABD ve Batı’nın kimyasını bozdu.
Erdoğan’ı istemedikleri için Türkiye üzerinde birçok oyun oynamaya çalışıyorlar en büyük silahlarından biri olan FETÖ ile Erdoğan’ı devirme planları yaptılar. Her oyunu da Erdoğan ve Türk milleti bertaraf etti. Bunun içindir ki; 24 Haziran Türkiye için önemli olduğu gibi ABD ve Batı için de çok önemli. Erdoğan’ı Başkan seçtirmemek için oyunlar oynanacak. Dikkatli olmalıyız! ABD, Batı ve Türkiye düşmanları ellerinden geleni yapacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Erdoğan’ın Başkanlığına da Türkiye’nin yükselişine de engel olamayacaklardır.
Dünya Müslümanların umudu Türkiye’dir!
Umutlar var olsun…