Malumunuz olduğu üzere Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011 yılında, çok daha istikrarlı ve kalkınmış bir Türkiye için 2023 hedefleri açıklanmıştı. Bu hedeflerde ekonomik olarak şu üç başlık öne çıkmaktaydı:
-Dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olmak,
-500 milyar dolar ihracat yapmak,
– Kişi başı milli geliri 25 bin dolara çıkarmak.
Bu hedeflere ulaştığımızda elbette Türkiye daha müreffeh, daha gelişmiş ülkeler kategorisine yükselecektir. Ancak, bu hedeflere ulaşabilme yönünde bir takım sorunlarla da karşılaşılabileceğini göz ardı etmemek lazım. Özellikle, bir ekonominin belirli bir kişi başına gelir düzeyine ulaştıktan sonra orada sıkışıp kalması olarak tanımlanan orta gelir tuzağına karşı ihtiyatlı olmak gerekmektedir. Orta gelir tuzağına düşen ülkelerde tasarruflar ve yatırımlar düşük düzeyde kalırken; imalat sanayisinde gelişme yavaşlamakta, sanayide çeşitlenme azalmaktadır.
Bu tuzağa düşmekten bizi kurtaracak iki strateji mevcuttur. Bunlar katma değeri yüksek ürünler üretmek ve markalaşmaya önem vermektir. Katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin arka planında teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge vardır. Aynı zamanda bu tür ürünlerin üretimi, ham madde tedarikinden, nihai kullanıcının eline geçinceye kadar “daha çok sayıda ve daha yüksek ücretli” insana iş imkanı sağlamaktadır. İhracatta bu tür ürünlere ağırlık verildiğinde ortalama kilogram başına düşen tutarda çok önemli bir artış yaşanmaktadır. Örneğin 20 tır mermer blokunun değeri bir tomografi cihazına karşılık gelirken; bin 400 kilogram domatesin değeri bir IPAD fiyatına karşılık gelmektedir. Yani IPAD gibi katma değeri yüksek bir üründen çok büyük miktarlarda ihracat geliri elde edilirken; ülkeye daha fazla döviz girişi olmakta ve böylece kişi başı milli geliri artırmakta mümkün hale gelmektedir.
Katma değeri yüksek ürünler aynı zamanda pazardaki rekabet gücünü artırırken;ürün konumlandırılmasında da rakiplere göre pazarda ayrıcalıklı bir yer edinmeyi sağlamaktadır. Bu tür ürünlerin rekabetinde fiyattan ziyade ürünün sunduğu değer öne çıktığı için tüketici istenilen yüksek fiyatları ödemeye razı olmaktadır. Bu tarz ürünlerin üretilebilmesi için ise Ar-Ge yatırımlarının ciddi ölçüde artırılması ve üniversite- sanayi işbirliğinin çok daha ileri düzeylere taşınması gerekmektedir. Katma değeri yüksek ürünler bahsini kapatırken diğer yazımızda ise markalaşma konusu ele alınacaktır.