Ankara’da peş peşe yaşanan ve onlarca kişinin yaşamına mâl olan terör saldırıları sonrası Türkiye’nin Terör ve Suriye politikalarının değişeceği artık netlik kazandı.Kısaca yaklaşıyor yaklaşmakta olan dersek yeridir…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en son yaşanan Ankara’da meydana gelen Canlı Bomba saldırısı sonrası net bir şekilde Sınır ötesi operasyon sinyali vermiş olması,Rusya içinde aslında son uyarı idi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle söylediklerinin kelime aralarına baktığımızda Suriye’de bir kara harekatının artık çok yakın olduğunu da gördük.“Ya Teröre karşısınızdır yada Terör ile birliktesinizdir” sözü ise hem yurt içi hem de yurt dışına son uyarı oldu.Bunu bu kadar net söylemesinin sebebi ise Canlı Bomba olan Seher Çağla Demir’in PKK Terör örgütü üyesi olması ve Suriye’de PYD/YPG kamplarında eğitim görmüş olması,Patlamanın Bir önceki Ankara Patlaması ile işleyiş olarak aynı kalıpta oluşması patlamaların kaynağının Suriye olduğunu hatta Suriye gizli servisi El Muhaberat’a kadar dayandığını gösteriyordu.
Ankara Patlamalarının Suriye El Muhaberat’a kadar uzanıyor olması Suriye’de Esed’in bir nevi hamiliğini üstlenen Rusya’nın Terör İlişkilendirilmesi ile birlikte Putin’in Dünya’ya karşı cevap veremeyecek olması da demek.Aynı zamanda Dünya ile karşı karşıya kalması anlamını da taşıyor.
13 Mart’ta meydana gelen Ankara Patlamasının ertesi günü 14 Mart’ta Rusya’nın 15 Mart 2016 Salı günü Suriye’den büyük ölçüde çekileceğini açıklaması peki bir tesadüf mü?
Elbette değil!
Ankara patlamasından bir gün önce Rusya Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkan Yardımcısı Frants Klintseviç’in bir yorumu dikkate şayandır. Klintseviç ne demişti hatırlayalım! “Teröristlerin Türkiye’de ne yapmak istediği açık seçik ortada. Terör saldırılarını organize edenler Türkiye ve bölgede kaos yaratmak suretiyle, resmen Ankara’yı Suriye’ye askeri müdahalede bulunmaya itiyor. Komşu ülkeye müdahalede bulunmaya provoke ediyor” dedi.
Bu açıklama Ankara Patlamasından tam bir gün önce yapıldı! Peki bu Tesadüf mü?!
12 Mart’ta Rusya’nın çekincesi,13 Mart’ta Ankara Patlaması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’ye müdahale sinyali,Akabinde de 14 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Putin’in 15 Mart itibari ile Suriye’de başarılı olduklarını ve Askerlerini geri çekeceklerini açıklaması…
Bu kadar tesadüf fazla gibi değil mi?
Rusya, Tartus’taki deniz üssü ile Hımeymim’deki askeri hava üssünün faaliyetini devam ettireceğini vurguladı.”Hımeymim ve Tartus’taki üsslerin havadan, sudan ve karadan güvenliğinin sağlanması gerektiği talimatına uygun olarak hareket edilecektir” ifadeleri ile S-400 Füze savunma sistemlerinin bir kısmının şimdilik orada duracağını da söyleyebiliriz.
Ancak!
Rusya’nın apar topar Suriye’den çıktığı gerçeğini bu açıklama değiştirmez.Bizler her ne kadar Putin’i dalgaya alsakta, Aslında Putin zeki adamdır,Zira Esed’in Rusya’nın savaş maliyetlerini daha fazla kaldıramayacağını çoktan hesap etmiştir.Ankara Patlaması da bu olayın tuzu biberi olmuştur.
Bir diğer önemli gelişme ise,Rusya’nın Suriye’den çıkacağını açıklamasından saatler sonra ABD’den bir açıklama geldi,
Ankara’daki terör saldırısını bir kez daha kınadığını kaydeden Beyaz Saray Sözcüsü Josh
Earnest, “Türkiye, ABD’nin NATO müttefiki bir ülkedir. Biz, Türk hükümetinin ve Türk halkının doğrudan yanında yer alıyoruz”şeklinde konuştu.
Earnest’in en önemli cümlesi ise “Türkiye’nin kendini savunma hakkını destekliyoruz” oldu.Bu cümlenin Türkçe açıklaması “Evet biz ABD olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye girme noktasında ki görüşlerini destekliyoruz ve yanındayız.”
Açıklama bu kadar net!
Ajanslara düşen en son haber ise Putin ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile bir telefon görüşmesi yaparak Suriye’deki Rus güçlerinin çekilmesi konusunda anlaştıklarıydı.
Aynı Saatlerde Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, PKK’yı AB içi ve dışındaki faaliyetleriyle bir terör örgütü olarak gördüklerini belirterek, “Bugün hem söylem hem de eylemde dayanışma günü” dedi. AB bu açıklama ile Türkiye’nin PKK ve uzantıları için olası bir Suriye harekatını desteklediğini ifade etmiş oldu.
Türkiye, Suriye’de… yazımda da belirttiğim üzere Türkiye belirli şartları oluşturmadan önce Suriye’ye herhangi bir müdahalesi olmayacaktır. Ancak Ankara Patlaması sürecin daha erkene alınması noktasında etkendir.
Putin’in alel acele Suriye’den çıkma kararı alması Ankara Patlaması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ile bire bir ilintili olmakla birlikte Rusya’nın ekonomik dengelerini de göz önüne almamız gerekiyor.
Putin’in Türkiye, akabinde İslam Ordusu ve Türki Cumhuriyetlerinde hazırlanan Turan Ordusu ile birlikte NATO ve ABD ile karşı kalmak istememesi ama diğer yandan da Rusya’nın büyüklüğü noktasında taviz vermek istememesi olarakta gelişmelere bakabiliriz.Bu bağlamda olası bir çatışma ile Dünyayı karşısına alacağı gibi diğer yandan da Ekonomik verileri günden güne kötüye giden Rusyayı daha da sıkıntıya sokacağı çok net.Çünkü savaş maliyetleri Rusya için büyük bir külfet oluştururken daha fazla cephede savaşmak şu aşamada Rusya’nın ve Putin’in isteyeceği bir şey değil.Zira savaştığınız devletler ile Ticari anlaşmalarınız ve Petrol ve Doğalgaz satış ve sevkiyatlarınızın olduğunu düşünürsek eğer,Rusya daha fazla Ekonomik olarakta kendisini tehlikeye atmamak adına bu kararı etkilidir.
Hem savaşıp hemde Dünya Ticaretine yön verebilmeniz mümkün değildir. Putin bu gerçeği görmüş ve Türkiye’nin haliyle Dünyanın kendisine cephe açacağını fark edip Suriye’den geri çekilmenin avantajını kullanmıştır.
Putin’in bu hareketi Rusya’nın içerisinde yer alan 21 Cumhuriyet topluluğunun da SSCB gibi tekrar yeniden dağılma sürecine girmesini engellediği gibi Rusya’nın Terör ile anılmasını da bir müddet özellikle ortadoğu politikaları açısından ertelemiştir.Ertelemiştir diyorum çünkü,Suriye’de yeni bir Afganistan yaşamak istemeyen ve Dünyayı karşısına almak istemeyen Putin’li Rusya’nın hedefi daha doğrusu ağırlığı komşusu Ukrayna olacaktır.Zira Ukrayna,Putin için daha kolay belkide daha az tepki alacağı bir bölge olacaktır.
Ankara Patlaması ile birlikte Türkiye’nin Suriye’ye müdahale ikazı ve Rusya’nın geri adım atmasının en büyük nedenlerini bu şekilde sıralarken,Rusya olası Türkiye ve Dünya devletleri ile karşı karşıya gelip Prestij kaybının da önüne geçmiş oldu.
Rusya’nın Suriye’den çıkması sonrası Suriye’de ki en büyük ortağı olan ama Petrol satışları noktasında tabiri caizse papaz oldukları Müttefiki İran’ın da daha fazla bölge kalacağını sanmıyorum.Yada en azından kuvvetlerinin büyük bir kısmını geri çekeceğini tahmin ediyorum.Zira Rusya’nın gazıyla Suriye’de esip gürleyen İran’ın üst düzey komuta kademesinde ki kayıpları daha da artacaktır. ve İran’da ister istemez Suriye’den geri çekiliş sürecine girecektir.Çünkü İran’ın bölgelerden topladığı Şİİ Milisler ile Dünyaya savaş İran’ı dağıtır.
İran demografik yapı olarak %40 civarında Azeri halkı barındırıyor,Azeriler ise Mezhep’ten ziyade Türklük olgusu etkilidir.Haliyle İran’ın Suriye operasyonlarına devam kararı alması İran’ın kendi içinde ayrışmalara neden olacağı gibi Azerilerin Türkiye’ye karşı savaşmayacağı tezini de ortaya koyarsak,İran’ın parçalanma noktasına getirir.Bu da İran için tabiri caizse “Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olması” anlamını taşır…
Ve 14.03.2016 İran yanlısı Hizbullah’ın yüzlerce savaşçısının Suriye’den çekiyor…
Yaklaşıyor,Yaklaşmakta olan…..
Ve son söz…