Cerattepe’de herkes demeyelim belirli bir zümre yada odak halkı isyan ettirmenin derdinde,İş o kadar ciddi boyutlara getirildi ki, Cerattepe ve İsyan kelimeleri yan yana anılır oldu!
Peki gerçekten Cerattepe’de neler oluyor? Neden bir anda bu maden gündeme geldi? Bu madenin açılması Artvin’in ve Doğa’nın gerçekten yok olması mı demek? Cerattepe’ye gündem maddesi haline getiren kimler? Soru çok aslında ama hadi bir yerlerinden başlayalım Cerattepe ve İsyan’a…
Cerattepe’de sanki halk isyanı varmış gibi ortaya çıkan,Artvin’deki maden aramasına tepki gösteren CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, açlık grevine başlaması olayı bir başka boyuta taşıdı.hatta açlık grevi için Bayraktutan, “Artvin’de kan akmasın insanlar zarar görmeden yaşanan vahşet bitsin diye oturma eylemi ve açlık grevine başladım”dedi.
Pardon ama hangi kan? Ne kanı? Kan akacak,İnsanları ölüme sürükleyecek ortada ne var?
Daha önce HDP’li vekillerin Cizre’deki terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonların durması için açlık grevi yapması ve söylemlerinden CHP’li Milletvekili iyi ders almış!
Cerattepe’ye aynı keza HDP’nin de “Artvin Cizre’dir,Cizre Artvin’dir” sloganı ile sahip çıkması aynı döngünün sözüm ona “Kan akacak” söylemi değil midir? Terör Örgütü PKK’nın da HDP ile birlikte aynı söylemlerde bulunması gerçekten “DOĞA” için tepki göstermek isteyen yada gösteren ve orada yaşayan insanların nasıl terörize edildiğini yada edilmek istendiğini göstermiyor mu?
Malum her yerde ve her fırsatta Hükümet aleyhine söz söylemekte ve harekette bulunmaktan kaçınmayan Cemaatimize göre de ortalık karışmış vaziyette.Halk, Devlete ve Hükümete haklı isyanda tabii ki de bu durumda Cemaat halkın yanında! Akın İpek, Altın madenlerini sözüm ona işletirken siyanürlü altın çıkarmalarına ses çıkarmayan hatta Devlet ve Millet menfaatini savunan cemaat feryat fiğan ediyor ki Ağaçlar kesilmesin,Doğa bozulmasın!
Malum medya kanalları ve gazeteleri ise Artvin’in yanında! Cerattepe de halkın haklı tepkisine ve isyanına Hükümet cevap vermeli! Hatta o maden işletmesi hiç ama hiç açılmamalı!
Bunların üstüne üstlük Yurt dışından en büyük destekçi olarak Alman Yeşiller Partisini görüyoruz.Hani şu ufak bir hatırlatma yapayım sizlere, Almanya’da Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’in ALS hastalığına dikkat çekmek için yaptığı ‘Ice Bucket Challenge’ aksiyonunda hint keneviri bitkisiyle gündeme oturmuştu ya! Yeşiller Partisinin resmi sitesindeki filmde Cem Özdemir kovadaki buzlu suyu başından aşağı dökerken, arka planda saksıda görülen Hint keneviri bitkisi gözlerden kaçmamıştı. FDP Partisi Genel Başkanı Christian Lindner’ın diline doladığı görüntü ile ilgili olarak açıklama yapan Cem Özdemir ise o dönemde “Biz Yeşiller özgürlük dostuyuz. Esrar kullanmak isteyen birisi olursa ve buna bağlı risklerin bilincinde ise, serbest toplumlarda vatandaş kendisi karar vermelidir. Tabii ki 18 yaş altında olanlar değil” diyen Yeşiller Partisi!
Peki! Alman Yeşillerin Almanya’da bu tür faaliyetlerinin yasak olduğunu biliyor musunuz? Onu da
bilmiyorsunuzdur! Ne enteresan ki bu tür eylemleri bırakın yapmasını Almanya bu tür eylemlere destek dahi veremeyen Yeşiller grubu, Türkiye’de hükümet aleyhine olan her türlü gösteri ve toplantı da ilk sırada!
Hadi şimdi takkemizi önümüze koyalım!
Ufak bir örnek ile başlayalım!
1990’lı yıllar!
Kuruluşu 1970 yılında olan Isparta kuruluşlu olan Orma Orman Mahsülleri İnteğre Sanayi ve Ticaret A.Ş.’diye bir firma var.Firmaya baktığınız zaman firma sahibi Şevket Demirel.Malum eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in abisinin şirketi.Orma A.Ş., Artvin’de onlarca yıl Ağaç keserken bu sözüm ona “ÇEVRECİLER” neden “CERATTEPE” için eylem yapmadılar? Neden Süleyman Demirel döneminde Artvin’in hiç adı sanı duyulmadığı gibi orada kesilen Ağaçlar için ses çıkartılmadı? Merak edenler o dönemde ki gazetelere bakıp neyin ne olduğunu çok rahat görebilirler…Burada şunu yada bunu yada firmayı suçlamak değil derdim,Derdim o dönemde ağaçlar kesilirken neden sessiz kaldı bu “ÇEVRECİLER” soru bu!
Geçitiğimiz yılın Temmuz ayından itibaren Türkiye çok çeşitli oyunlara sahne olduğu gibi hemen hemen her gün şehit haberleri ile sarsılıyoruz.Gün geçmiyor ki Terörist PKK ve diğer Terör Örgütlerine karşı Türkiye amansız bir mücadele veriyor.Gezi olaylarında dört tane ağacın peşine düşen sözüm ona ünlülerimiz! ise Şehitlerimiz ile ilgili ne bir yürüyüş ne bir kınama bildirisi yayınlamaz iken “CERATTEPE” için duyarlılıkta yarışıyor! Bazı Hanım! Ünlülerimiz! ise şehitlerimiz ile ilgili konulara hiç girmek istemiyor! Zira kötü oluyorlarmış! Ama konu çevre olunca hepsi Panter kesiliyor!
Yeri gelmişken sorayım!
27-28 Ekim 2014 yılında CHP’li Yalova Belediyesinin Atatürk’ün dahi aralarında ektiği çınarları keserken bugün açlık grevi yapan Çevreci CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan neredeydi? Sözüm ona kendisini “ÇEVRECİ” addedenler neredeydi? CHP neredeydi? 180 tane Anıt Ağaç kesilirken çevre duyarlılığı neden yoktu? Cerattepe için kampanya yürüten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,Yalova’da kesilen Anıt ağaçlar için neden hiç oralı bile olmadı? Muharrem İnce neden sustu?
Türkiye’de maden ruhsatı alma konusunda yerli yada yabancı ayrımı yapılmıyor.Maden aramak ve işletmek isteyen yerli ve yabancı bütün şirketler, Maden Yasası’nın 17. Maddesi’ne göre değerlendirmeye tabi tutuluyor. Cerattepe’de 19 tane yabancı şirketin ihaleye girip kazanamaması da acaba Alman Yeşiller Partisini kızdırmış olabilir mi? Zira maden aramada Türkiye’de Alman firmaların ağırlığı söz konusu.
Bazı şeylerin adını net koymamız gerekiyor!
Öncelikli olarak Cerattepe de sanki Laz kökenli vatandaşlarımız isyan etmiş gibi gösteriliyor,Bunun da alakası yok. O bölgede Gürcüler ve Hemşinliler yaşar.Haliyle PKK’nın Lazlar diye bir takım söylemlerine ise sadece gülün geçin.Bölgeden ve o bölgede yaşayan halktan, Demografik yapıdan haberi olmayan ama algı operasyonu yapanları da görmeniz açısından bu nokta son derece önemli.
Maksat ağaç mı yoksa farklı hareketler ve görüntüler ile başka bir şeyler mi hazırlanıyor sorusuna,Maden çalışmaları için teleferik sistemi dahil 3 bin 500 ağaç kesilecek, bunun üç katı kadar ağaç maden faaliyetinin sona ermesinin ardından dikilecek. diye cevap verebiliriz.Aynı keza çıkarılan bakır cevherinde zenginleştirme işlemi yapılmayacağı için siyanür kullanımı söz konusu olmayacak.
Hani hep Artvin Heyelan altında kalacak deniyor ya! Bu da Külliyen YALAN!
Heyelan tehlikesinin olmadığı bilimsel raporla ortaya konulan bölgede, Arıca çalışma sahasında yüzey toprağı 3-5 metre kadar sıyrılarak heyelana neden oluşturabilecek yük bertaraf edilecek ve söz konusu toprak depolanacak. İşletme süresince korunacak bu toprak, işletmenin kapama döneminde sahaya tekrar serilecek ve bölgedeki ağaçlandırma bu sahanın üzerine yapılacak.
Cerattepe için peki Yürütmeyi durdurma kararı var mı? Hukuki süreç nasıl işliyor?
Rize İdare Mahkemesi’nin maden ihalesinin, düzenlenen ihale şartnamesinin ve arama ruhsatının hukuka uygun olduğu kararı mevcut. ÇED olumlu kararının iptali için açılan dava sonunda ÇED iptal edildi. Ancak, iptal gerekçeleri göz önüne alınarak yeni bir ÇED raporu hazırlandı ve bu rapor olumlu karar aldı.
Peki ya İstihdam noktası?
227 kişi direk iş sahibi olurken İnşaat sektörünün canlanması da hedefleniyor.
Ufak bir not daha verelim sizlere Bakır hakkında, Elektrik üretiminde “Bakır” Madeni olmazsa olmazlar arasında yer alıyor,Haliyle bu maden bulundurduğu cevher miktarı açısından da Türkiye için son derece önemli…
Rezerv olarak ise Cerattepe’de “17 milyon ton bakır var” jeolojik olarakta bakır’ın olduğu her yerde bakırdan fazla altın olur.. Sanırım başka söze gerek yok!
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu “Çevre Bakanımıza ‘sizin göreviniz çevreyle ilgili her türlü tedbiri almaktır‘ diye ifade ettim. Enerji Bakanımıza da ‘sizin göreviniz çevreye zarar vermeden bu doğal kaynağın kullanılması için gerekli tedbirleri almaktır’ dedim. Biz, yerin altından bunu çıkartacağız ama yerin üstüne zarar gelmeyecek. Açık galeri olsaydı çevreye zarar verecektir ama ikinci ÇED raporunda kapalı galeriye dönmesi kararlaştırılmış ve çevre zararları bertaraf edilmiş. Orada işletilmemesine karar veriliyor ve bir tedbir daha alınıyor. Bütün bunlar ‘yerin altında kalsın, dokunmayalım’ derseniz, bu sefer biz bunları dışarıdan ithal etmek durumunda kalacağız. Cari açık dahil birçok sıkıntı doğacak. Bütün Artvinlilere ve çevrecilere sesleniyorum; gelin bu iki prensipte anlaşalım. Çevreyi koruyacağız, yeraltı zenginliğimizi de ekonomimize katkı olarak sunacağız. Bu ikisi uzlaşmaz hedefler değil” sözleri de ortada iken!