Rus savaş uçağı SU-24, Türk F-16’sından atılan ve ‘ölümcül füze’ adı verilen AIM-9X Sidewinder ile düşürüldü.
Sidewinder füzesi, Türk Hava Kuvvetleri envanterine ilk defa 1960’lı yıllarda girdi. O dönemde F-5A ile F-104G modeli savaşuçaklarında kullanıldı. Daha sonra gelişmiş modelleri envantere girdi.
ADI BİLE VAR
Son olarak da F-16’larda kullanılmak üzere en gelişmiş modeli olan ve ‘ölümcül füze’ adı verilen AIM-9X alındı. Füzede, kızıl ötesi enerji yayan kaynakları tespit eden bir algılayıcı bulunuyor.
FÜZE NASIL ÇALIŞIYOR?
Hedef bulunduğunda sinyaller, magnezyum-florid cam yüzeyin arkasında alıcılara ulaşıyor. Bu bilgi daha sonra füzenin yön kanatçıklarına iletilerek füzenin yön kumandalarına veriliyor. Bu sistemin en ölümcül yanı, iki değişik dalga boyunda da işlem yapabilmesi olarak gösteriliyor. Baş kısım hem kısa, hem de orta dalga boylarındaki kızıl ötesi ışınları tespit edebiliyor.
FİYATI 100 BİN DOLAR
85 kilo ağırlığındaki füzenin değeri yaklaşık 100 bin dolar. Menzili ise 26 kilometre. Kısa menzilli, havadan havaya füze olarak kullanılıyor.
İŞTE O UÇAĞIN ÖZELLİKLERİ
Suriye sınırında düşürülen Rus ordusuna ait uçak SU-24 tipi çıktı. 1970 ve 1980’li yıllarda Sovyetler Birliği ‘nin her türlü hava koşulunda görev yapabilen en gelişmiş havadan tecrit ve saldırı uçağıydı. İki koltuklu, çift motorlu uçak Rusya ‘nın ilk entegre sayısal seyrüsefer/atak sistemiyle donatılmıştı. Su-24’ün konfigürasyonu F-111 ile benzerlikler ihtiva eder. Eski Sovyet cumhuriyetleri hava kuvvetleri ve ayrıca başka birkaç ülkede daha halihazırda kullanılmaktadır.
1961’DE HİZMETE GİRDİ
1961 yılında Sukhoi Su-7B ‘nin hizmete girme nedeni Sukhoi’nin her hava koşulunda nokta hava saldırılarını destekleyecek bir model geliştirme gereksinimiydi. S-28 ve S-32 üzerinde yapılan ilk incelemeler temel Su-7 tasarımının bu görev için gerekli tüm aviyonik sistemleri taşımak için çok küçük olduğunu ortaya çıkardı.
KISA KALKIŞ VE İNİŞ İHTİYACINDAN DOĞDU
1964 yılında Sukhoi S-58M üzerinde çalışmaya başladı. Uçağın Sukhoi Su-15 önleme uçağının bir modifikasyonu olması düşünülmekteydi. Aynı dönemde güncellenen Sovyet Hava Kuvvetleri gereksinimleri kısa pistlere iniş-kalkış kabiliyeti’ne(İngilizce: short take-off and landing (STOL) sahip bir alçak irtifa saldırı uçağı gereksinimi doğurdu. İstenilen önemli bir özellik düşman hava savunma sistemlerini geçebilmek için uzun süre boyunca alçak irtifada sesüstü hızlarla uçabilme kabiliyetiydi. Bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için uçağın seyir için 2 adet Tumansky R-27F-300 artyakıcılı turbojet ve STOL kabiliyeti için 4 adet Kolesov RD-36-25 turbojet kullanması öngörülmekteydi. Büyük Orion radar anteni geniş bir ön kesit gerektirdiğinden pilot koltukları yanyana yerleştirildi. 6 motorlu yapıyı test etmek için ilk Su-15 prototipi S-58VD uçan laboratuvara dönüştürülüp 1966-1969 yılları arasında uçuruldu.
SU-24’ÜN UÇAĞIN ÖZELLİKLERİ
Su-24, 69° dönebilen küçük boyutlu değişken geometrili kanat yapısına sahiptir. Kanatların dört açı ayarı vardır: Kalkış ve iniş için 16°, farklı irtifalarda seyir için 35° ile 45° ve düşük-irtifa manevralar için 69° minimum en-boy oranı. Değişken geometrili kanat uçağa Sukhoi Su-17 ‘ye göre kalkış ağırlığı daha fazla olmasına rağmen 230 km/s(143 mi/s) gibi daha düşük iniş hızına izin veren kusursuz bir STOL performansı sağlar. Yüksek kanat yüklemesi kararlı bir düşük-irtifa uçuşu ve minimal rüzgar etkisi sağlar.
Su-24 her biri 109.8 kN(24,700 lbf) itme sağlayan iki adet Saturn/Lyulka AL-21F-3A artyakıcılı motora sahiptir. Su-24 motor hava girişleri yanlardadır. İlk ‘Fencer-A’ uçaklarında bu girişler 17,500 m (57,400 ft) servis tavanında 2,320 km/s (1,440 mi/s), yani 2.18 Mach hıza olanak veren değişken rampalara sahipti. Su-24 neredeyse tamamen düşük-irtifa görevlerinde kullanıldığından ağırlığı azaltmak ve bakım kolaylığı için değişken giriş aktivatörleri iptal edildi. Bu değişiklik düşük irtifa performansını etkilememekle beraber maksimum hız ve irtifa 1.35 Mach ve 11,000 m (36,100 ft)’e düştü.[3] İlk ‘Fencer-A’ ‘nın kutuya benzer arka gövdesi sürüklenmeyi azaltmak için motor etrafında sıkıca şekillendirildi. Revize edilen uçağın burnuna yanyana üç adet anten karenajı eklendi, frenleme paraşütünün yeri değiştirildi ve kuyruk kısmına yeni bir hava girişi konuldu. Bu yeni modeli NATO ‘Fencer-B’ olarak adlandırmasına rağmen Sovyetler Birliği yeni bir adlandırma kullanmadı.