8 Mart
8 Mart 1857 tarihinde ABD‘nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı.
26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka‘nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliğiyle kabul edildi.
Yani kadınların resmen cinayete kurban gittiği bir günü anmak için kutlanıyor kadınlar günü.
Günümüzde de durum pek değişmedi aslında .yine kadın cinayetlerinin en üst seviyeye çıktığı bu günlerde Kadınlar Gününü kutlamak hiç içimden gelmiyor..Ve mümkünse benim kadınlar günüm kutlanmasın.
MÜNEVVER KARABULUT
Lise öğrencisiydi.Hayalleri umutları vardı.3 Mart 2009 ‘da Cem Garipoğlu tarafından hunharca katledildi.Eğer yaşasaydı belki bir doktor,avukat,mühendis olacaktı.Geride gözü yaşlı bir aile fotoğrafları kaldı.Cem Garipoğlu,Silivri’de kaldığı cezaevinde yaşamına son verdi.
11 Şubat 2015’de bindiği minibüste hayatının en kötü anlarını yaşayacağını ve hatta hayatının elinden alınacağını nereden bilebilirdi ki ?
O gün minibüs şoförünün tecavüz girişimine direndiği için öldürüldü ve yakıldı.
Katillerinin itirafı ile yanmış cesedi bulundu.Psikoloji bölümü öğrencisiydi.Psikolog olacaktı en sevdiği mesleği yapacaktı. Olmadı. İzin vermedi gözü dönmüş ahlak düşmanı bir katil.
NECLA SAĞLAM
Münevver,Özgecan,Necla ve adını sayamadığımız,adı sadece bir iki dakika haber bültenlerinde,gazetelerin üçüncü sayfasında geçen niceleri.Eğer yaşasalardı şimdi Kadınlar gününü kutlayacaklardı.Ama yaşamları ellerinden adice alındı.Bu üç güzel kız ve niceleri aramızda yok.Geride fotoğrafları,anıları,hikayeleri kaldı.
Her gün bir veya bir kaç kadının hunharca öldürüldüğü, dövüldüğü, hakarete,şiddete,cinsel tacize maruz kaldığı ülkemizde Kadınlar gününü kutlamak ne derece doğru tartışılır doğrusu.
Aileler erkeklere,kadınlara saygı duymaları gerektiği,özellikle annelerin erkek çocuklarına ,kendilerine duyduğu saygının tüm kadınlara yansıması gerektiğini öğretmedikçe,yasalar kadınları ve çocukları korumadığı sürece,kadınlara ve çocuklara yapılan işkencelerin yaptırımları caydırıcı olmadığı sürece bu ülkede Kadınlar gününü kutlamıyorum.
Anne ve babalar.Bu konuda size büyük bir ödev düşüyor.Erkek çocuklarınıza evvela anneden,ailedeki kadınlardan başlamak üzere mahallesindeki,okulundaki,iş yerindeki kadınlara saygıyı öğretmek sizin en temel görevlerinizden olmalı.
Sevgilerimle.